ELVEDA İSTANBUL
Ey şanı,namı büyük istanbul
Yıl bindokuzyüzyetmişdört Sesizce geldim sana,sesizce çekip gideceğim O yıllar daha güzeldin,mutluydu insanlar Yaşadığım ne varsa yanımda götüreceğim Ben,sende öldüğümü çok iyi anladım Senin gecelerin çok karanlık düğüm düğüm Çok yürüdüm gecelerinin ayazında Çaresiz,dermansız kaldı ayaklarım Düz yollarında Sen nasıl bir metropolsun Yere düşen gölgem bile beni yalnız bırakıyor Sırtımda çantam içinde eşyalarım Mülteci oldum kendi vatanımda Her tarafın doldu"din kardeşlerimizle" Sahil boyunca oturup Yorgunluğumu dindirecek bir bank arıyorum Onu bile çok gördü bu şehir bana Soruyorum saraylım sana Ne kaldı ki vatsndaşından almak istediğin Her şeyimizi aldın,çok şey varmiş gibi Kalan son kalbi de benden çalmaya çalışıyorsun Çekilmiyor dertlerin şanlı,namlı ’’Ey İstanbul!’’ Bu gece de misafirim sende Çaldın hayallerimi bu karanlık sokaklarında Günün başka,gecen başka Sevilecek bir yanın kalmadı senin Unutmaya çalışacağım sana dair herşeyi En son kimi yuttu bu boğazın Hangi rüzgar indirdi yelkenlerini En son kim sevdi seni,deliler gibi? Sen karmaşık kördüğüm Çözülmeden beni anlayamazsın Gideceğim,göz yaşlarım az olsada akacak Saçıma düşürdüğün aklarla Karadenize,yeşilırmağa akmaya gideceğim İçimde büğüttüğüm tüm çiçekler sana kalsın Dikenleri yüreğimde gideceğim Seni seviyorum demeye gücüm yetmedi Çaresizliğin bütün hıncını gitmekle alıyorum Önceleri,benim için bir yıldız gibiydin Beni bu kadar üzecek ne yaptım sana Sen hep olacaksın bu evrende Ben fani olacağım bir gün Yine de sana sevdiklerimi emanet ediyorum Elveda istanbul 🐋🐋🐋🐋 |