İçimde Bir Adam Birde Baykuş Var
Umutlarını şafaklara rehin bırakıp
Tuttuğu her karanlığın yüzünü tırmalayan bir ihtiyar Pervazsız ıssızlığımın penceresinde Her sabah öten bir kuş İçimde çalışkan bir adam Birde cırtlak sesli baykuş var Ay’ı yıldızı değil seni arar ihtiyar Işığının çıtırtısına gözündeki ateşler irkilir Takvim koçanları karanlığın dolabından taşar Seni bulamadığı her sene iki yaş daha yaşar Yokluğunun efkarını Kemanın tellerine ödünç bağlar Çay diye İnce belli bardaktan hayalini demli içer Zil zurna yorulur seni ararken sızar Bazen esmer gülüşlerinin gölgesi tepik atar Sancılanır rüyalar Başını alıp gitmez baykuşun sesi Ağlayan bir güneş doğmaz ufuktan Tutuşan fecrin gözlerini Damlayan umutlar söndürür Pamuklu pembe sevdasından dikili Patik,eldiven,zıbını döşüne basar İçimde bekler seksen yaşını geçmiş ihtiyar Daha güneş doğacak Büyüyecek öğle olacak Zaman dar bu gidişle Baykuş çiğ yumurta içecek Rüyalar menopoza girecek Ama eminim ki içimdeki ihtiyar Tırnaklarım söküldü bana bir spatula ver diyecek |