geçilmiş nehirler
koşmaktan yorulmuşum yakmışım ırmakları içimde
gözlerin doluyor başkalaşıyor ergüvanlar tutkunla asırlık çınarın devrilişini gördü ıssızlığa gömülmüş tarih gönlüme sığmayan bir bozgun düş kurduğum bulvarlar götür beni bir ülkeye aydınlansın bakışlarında yazgım türküler gibi yanık saçlarında tutuşmuş öfkem beni vururlar kimsesizlik gibi tutunamayışım bahara kesilmiş soluğum çiçeklere bakıyorum inat olsun diye direnç göster ihanete bu gönül sürgünü sana bağlanmış mevsimlerden geçiyoruz yalnızlık keder değilmiş işkencelerde gözlerinde gece mavisi uykularımı kaçıran bir sıçan umutsuzluk kanayan yara gibi sayıklıyorum ölüme koşan atlıları mahşer kaynıyor direncimde küfürle tutunuyorum tanrıya anılar tükeniyor kuru bir dal penceremde ışıksızlığı imliyor çocukluğum çardaklarda arıyor kuşların çırpınışını sanki. nedim demirbaş |
Hoş bir eser
Kutlarım yürekten
Allah'a emanet olasın, sağlıcakla kalasın