AYRILIK
bu yokluk bu ziyan
bu çürümüş ceviz kabuğu dünya ve içerimiz pencerelerden kara saplı başlar gibi sallanır ki uızakdasın sen damarlarımda özgürlük şarkıları kadar eylülde martılar kadar gökyüzüm sahil boyu ölmüş hüzünlerim gibi felaketimsin yani durmuş bütün trenler sanki tüm seferleri kaçırmışız beraber işte bu saatler sallanır tüm kuşları umudun sallanır avluda çatılmış direkler işte böylece ölürüz sevgilim belki habersiz belki bir daha aynı çamurlu sulara batmadan ayaklarımız belki yüzünde bambaşka öpüşmeler olur yada alnın çatlamış olur kederden işte bu kadar ölürüz |