bizim eller
insanki ağzını saklar tozdan ve topraktan
bir çocuk gibi ağlıyor hakları çalınmış gök yetim bir ölümü kurşuna dizmenin yalancısı ay geceye inen bir yumruk gibi gelmeyen hakikat sor tanrıya aydınlık için ruhsuz köpekleri besleyen karanlığı sor secdesinde zulüm büyüten aşk yoksunluğunu haykıranlara nöbetle geçmiş ömrü bir askerin günlüğündeki kan nedensiz şüphe gibi yakama yapışmış ölüm insansız bir alan gibi unutmuş direnişi kuşlar kendi buruk kanımla küfre batmış nirengisi gibi çölün uyandır ırmakları bir yosunu okşarken gün ışığı nedim demirbaş |