SensizlikŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sensizlikte seninle ’dertleştim’ yine...
Günleri geçiyor vücut iklimimin ayları mevsimleri yılları geçiyor... Geceleri ve gündüzleri geçiyor sensizlikte-sessizce ve telafi edilmeyen kimsesizlikte... İklim krizinde İklimim krizde Sensizliğin izinde eriyorum! Telaşlarım var benim telaşlarında kaybolan Yoksunluğum Yoksulluğum var... Mahzunluğumla Mahzuni gibi "İki damla yaştan gayrı nem kaldı.." diye sesleniyorum sana! Yokluğunla ’Yokluğuna’ derin bir mücadelem var benim dar geçitlerim derin yarlarda derin yaralarım var... Bir de ne var biliyor musun? Sensizlik karşısında çaresizliğim.... Sevmezsin bilirim ’Çaresizlik’ senin kırmızı çizgin! Ötelersin olumsuz duyguları hüzne bulanmazsın /Gelir-geçer/ değildir hiçbir duygu ardına atarsın vakti gelene kadar sadece... Vakti gelince Vakit gelir mi sence? Vakit yok sevgilim! Vaktin yok Vaktim yok Bizim, bize ait vaktimiz yok! Bak işte çaresizim! Yokluğunda Yoksunluğumla Yoksulluğumla.. Sensizlik nasıl bir his biliyor musun? Zaman denen makinanın iki dişlisi arasında sıkışıp kalmışım Çalıştıkça makina dişliler döndükçe eziliyor, kırılıp-dökülüyorum tükeniyorum zaman sadece kendisini değil beni seni bizi tüketiyor! Yine sesleniyorum sana "Sesimi duyuyor musun?" "Ölüyorum görmüyor musun?" |
Harikaydı
iyi akşamlar