Adam üzgün ve kararlı bir tutumla salona geldi
kadının dili şekerpare
Bakışları Angela martin’di
Her zamanki gibi çok şıktı

Göz göze geldiler
Herşey bitti dedi adam
Aramızda herşey bitti

Kadının
kalbinden geçen kinaye
gözlerinde tezahür etti

Dilinin, pembe sözlerini
Hep yalanlıyor gözlerin
İşte bu dedi
Bu yüzden bitti
..

Kalbinden geçenler yol buluyor diline
Bazen bir kelimen cümle olmaya
varmadan veriyor seni ele

egosu can evinden vuruluyordu
dilinin ucunu süngüledi zayıf nokta taradı

Göz devinimleri söylenmedik
Daha çok şeyi barındırıyordu

Adam sustu

ardı arkası kesilmeden dalgalar halinde yayılan sesi
eşyaların yüzeylerinde absorblanıp kırınıma uğradı

Doymadı
Pembe dilinden muaf olup
Kem bilgisi edebiyatı II.dilinden
Ders verircesine detaylı bir giriş daha yaptı


Taramalı tüfek gibi dakikada birkaç yüz kelime
dilinin kıyısına vurdu biraz duruldu
Sığ sularda yüzerken sesindeki dalgalar büküldü

Kaybetmenin üzüntüsünü değil canım
terkedilmenin hırçınlığını yaşıyorsun.. dedi adam

..
Sert rüzgarının ardından
Artçı bir iki kelime daha estirdi
Eziklenme korkusu
Onu daha kindar bir üsluba büründürüyordu


Şavkını güneşten almış aydınlık odada
Tatlı dilinin üstünü çizip
Kara m’izahı ile şen yol tutturup
kuzu kandırma bönlüğü ile kırmızı başlığını taktı


Romantizmi uyandırmak istercesine
Valsi uyandıran ince bilekleri
Folklorik bir daire çizdi

Sivri burunlu
stilletonun dayanılmaz çekiciliği ile
Ona doğru geri adım atmak istedi
işe yaramadı

Adam bulunduğu yerden ayrılmadan geriye yaylandı

Hiç bir faydaya matuf olmayan sözleri
ayrılığın umutsuz yarınlarını belirledi
ve umuda yelken kapattıran ters rüzgarının
Sevda yolunda seyr alması pek mümkün değildi

Çalan neşeli müzik an itibari ile
Bitişin hiç de asil olmayan sözlerini
bugünü hatırlatmak üzere
Hafızalarında yerini alıyordu.