ZEHİRLİ ELMA
ZEHİRLİ ELMA
Yüreğinde yaralı bir kırlangıç sızısı Musluğundan em değil agu akar gurbetin Ne suyla ne sabunla gitmez alın yazısı Küllenmez kor ateşi, odu yakar gurbetin Ayrılığın hançeri bir ok gibi saplanır Hasret yüklü yağmurlar kirpiğinde toplanır Kabus böler düşünü uykulardan zıplanır Gün aşanda göğüne hüzün çöker gurbetin Bayram gelir gurbette efkâr düşer özüne Yalnızlık gözyaşları hücum eder gözüne Anam dersin iç çekip sarılarak kızına Caddeleri sokağı zakkum kokar gurbetin Gözleri çakmak çakmak, bakışları sislidir Cezbeder uzaklardan boyalı ve süslüdür Çelmesine takılan hüzünlüdür yaslıdır Dört mevsim ağaçları yaprak döker gurbetin Uçamazsın sılaya kolun kanadın kırık Boğazına dizilip düğümlenir hıçkırık Kabuk bağlar zamanla kanayan bu ayrılık Sillesi kurşun gibi vurup yıkar gurbetin Gurbet ele düşersin ekmeğinin peşinden Bir gün vuslat hayali eksik olmaz düşünden Gizlersin gözyaşını çocuğundan, eşinden Yolları hep yokuşa sürüp çıkar gurbetin Göçmen kuşlar semada katar katar uçarken Memleket özlemiyle uykuların kaçarken Bahar gelip dağlarda çiğdem çiçek açarken Hasret yükü belini kırıp büker gurbetin Nurgül’üm der gurbette neler geldi başıma Çileyi katık ettim kuru yavan aşıma Hicran öyle acı ki rastlamadım eşine İçi zehirli elma dışı şeker gurbetin. Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ |
İçi zehirli elma dışı şeker gurbetin.''
Kaleminiz daim olsun. Çok güzel bir şiir. Tebrik ederim . Selametle kalınız.