5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
953
Okunma
ben seni tanrısız büyüttüm
her sevişme sonrası
imgesel yalnızlığının kıvrımlı dili gibiydim
sükunet cigarasını yaktığında
vahşetime gebe kalıyordun
çünkü öyle istiyordun
çıplak gülüşümde
son dansının ayak izlerini takip ediyorsun
kırılganlığım naif bir teselli gibi dikiliyor karşına
sandın ki sen gidince eksik bir yanım
yine yanıldın aşkım
koyun koyuna kurtlardan uzak tuttuk yalanı
yelkovan akrebin sokması ile canlandı
o gece teninde
nisan yağmurları tadında öpüşlerin ıslattı
zemheri dudaklarımı
eylülden kalma sararmışlığıma
ürpertilerinin kınasını yaktın
sandın ki sen gelince düğün bir yanım
yine yanıldın aşkım
ölümsüzlüğüne yaktığım naatleri okşadın tek tek
tek tek terk ettim günahlarında ki yorgun bekleyişlerimi
bozkırda kuruyan bir ağaç gibi sarıldın bedenime
çiçeklenmek için dallarını ayıp yerlerime iliştirirken
yedi cihanda yakana yapışacaklar
senden sonra limanlarına sığındığım gök gözlü kadınlar
şimdi tevekkül ediyorsun
ben kuluna merhamet etsin diye tanrına
sandın ki sen söyleyince inanırım
yine yanıldın aşkım
masum bir feryadın
masum bir yalanına ortak arıyorsun
aynı sevişgen cümlelerine yakıyorum sandalları
yüzüm de sana dair ihanete kurşun döküyorsun
gök gözlü dilberlere inat
çok kere elemtere fiş diye
durup seyrediyorum kendinle kavganı
sana benzediğime sövüp
geçmiş heveslerimle buluşturuyorum
sende ki iki yakamı
sandın ki sen
sevdim seni dediğinde ben bir daha ağlarım
bir tek bunda yanılmadın aşkım…
alicengizoyunu
(gittin… sen zaten bana gitmek için gelmiştin…)