SAPLANMIŞ BIÇAK GİBI

Senin adını andım kırık dökük  masada
Çaldığın göz yaşımın, kıymeti kalmasada
Yırtığım yaprakları mektuplar almasada
Hıçkırıklar bağaza, saplanmış bıçak gibi

Keşke senin gönlüne, gözlerimle bir baksan
Belki Vicdanın titrer, umuda ışık yaksan
Hep kaçar gibi durma, bir kez koluna , koşturma 
Hıçkırıklar boğaza,saplanmış bıçak gibi

Benim aşkım benzemez ne Ferhat ne şirin’e
Kuşatmış Güzelliğin, doyulmuyor seyrine
Sana mısralar dizdim, bir göz at şiirine
Hıçkırıklar boğaza, saplanmış bıçak gibi

Kirpikler arasında, yeşil bir dünya gezer
Delice Meftunu yum, oysa gönlümü ezer
Bir resmin var Beynimde, kalemsiz seni çizer
Hıçkırıklar boğaza, saplanmış bıçak gibi


Son sözü söylemeden veda etme ne olur
Bağrımda bunca diken, varken güller mi solur
Hıçkırıklar boğaza, saplanmış bıçak gibi