Kuyudaki PencerelerKUYUDAKİ PENCERELER Zifiri bir kıvılcımla uyandı yangın , Doğruldukça mahvetti tüm aydınlığı . Gölgesine hapsolmuş adam ,yarı baygın , Tek solukta çekti içine karanlığı . Gün , bu defa aydın değil hiç . Soğuk , Bugün daha soğuk. Yakmıyor bu alev ,ısıtmıyor . Tepesinde güneş bağlamış kabuk . Atmıyor mızrağını hiç , ışıtmıyor . Sessiz, Bugün başka bir sessiz . Nutku kesilmiş çığlıklar yankılanmıyor . Kulaklarında bir fısıltı var kimsesiz . Ne söylediğini hiç aklı almıyor . Öyle bir alev ki , Gözlerinde günahın yeltendiği tüm hatalar eceline susadı. yangının en körü , gözünün yaşına bile bakmadı . Öyle bir alev ki , Tövbesinde katledilen tüm umutlar bedenini kuşattı . yangının en nankörü yüzüne bile bakmadı . Dumanında , dağların kıskandığı tüm bulutları başına topladı . Önce , Ellerini sarıp sarmaladı . Vuslatında, uzanan tüm hudutları ayağına bağladı . Sonra , Dizlerine çöküp ağladı . Dökülen her damla yaş ile beslenen Ve Yoğrulan ateşinden geriye kalan kül , Nice karanlıklar doğurdu . Kuyuda pencere arayan kul , Nefes aldıkça boğuldu . Artık gözleri idam edilse de maviliklerde , O , arıyor yine bulutları derinlerde . Belki de kavuşabilirim umuduyla ışığına , Kuyuda ki pencerelerde . Gün , bu defa doğmadı hiç . Kararmış içimizi daha da karartsın diye , Işığı bulabiliriz ancak Allah diye diye . münharif . 24.03.2021 |