BAŞKA BAHARA...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah… Dedim sonra Ah! (DİDEM MADAK) Bir yenilgiye denk düşeceğimi düşünmedim önceden ve düşünmeden biçtim kumaşımı ve provasız yaşadım ve sevdim insanları üstelik ikna gücüm var sandım derken bir düşe düştüm adı aşk olan bir aşka düştüm adı ben olan çünkü bensizliğin özlemine alışmıştım sadece kucaklamak içimdeki çocuğu yetmedi tüm dünyayı ve yanıldım ben, sevgili dilek ağacım ve bilemedim yetemeyeceğimi yetinsem bile… Hüznüme riayet etmezsin, bilirim, sevgili mavili. Hangi düşün körfezidir süzüldüğün? Hangi aşkın kıblesinde saklıdır, söyle: Bana ettiğin sitem. Bir bıçak gibi keskindir sözcüklerin Bense yenik düşsem de öfkeme Çok sevdiğimdendir seni. Sensizliği giyindiğim ömrün ilk yarısı Yaşımla eşit yasımın her tümcesi Yazdıklarımdan da sorma beni Sormazsın bilirim Sormasan da densizce söylerim. Hangi ırkta saklıdır aşk? Yaşadığıma delalet yazmakla mükellef ne çok naz. Azla yetinsem de ömrün hicvinde yenik düşmüşlüğüm Hayatın nezdinde Ah, sürüklendiğim o yol Dibi delik bir çantanın iç gözü Gözümü diksem de yolun sonuna Hala kat edemediğim daha yarısı bile değil Yarıladığım ömür ne ki beni bekleyenin yanında? Muhatabı olduğum hiçbir renk Her duygumda dönüştüğüm rengârenk Bir kelebek Uzun ömürlü sanmıştım aşkı Taş kalmadı iste taşın üstünde Yaslarsa mintanım Yaslandığım en ulu çınarsan Yakardığım sadece Rabbime Yarenlik eden kalemin içinde kalan ukdesine. Ah, sarıldığım Ah, sarmalında göğün ufacık bir yıldıza denk düşen kehanet Oysaki samanyolunun kendisiyim Büyükayı’dan çıkıp da yola Dünya gözüyle yaşayacağım hangi mutluluktur Ön görülen rivayet? Hüzün bakracım, mavilim Yeşillerin gün doğumunda en sevdiğim Lacivert göğün tekerinde asılı kaldığım Ah, o sefalet İmha etmekse kötüyü iblisi İhya etmekse yüreğinde saklı o kıbleyi Kıt kanaat sevenlere inat Aşkla yaşaran gözlerim Hüzünle yeşeren inancım Sevginin muteber tınısında saklı hali hazırda hazan Anmaksa dünü ne gam. Renklere düşkünlüğüm Saklı tutmaksa masumiyeti Yalnızlığımın ihbarıdır her şiir Şerh düştüğüm ömrün kuytuları Asılı kaldığım o dilek ağacı Hüzünse resital yaptığında her gece vakti Günü boğazladığım ritmik bir sevinç Karanlıkta dahi görebildiğim tek gerçek. Rayici mi ömrün? Ricası mı kaderin? Rücu ettiğim günün sözcükleri Dikiş tutmaz yüreğin kopuk telleri Hala ayırdına varamadım insanların Hala ihya etmekse ömrü İtirazımdır dünüme İhmalidir sevdiklerimin İtibar görmekse tek tesellim Sevdiğim kadar yettiğim kendime Saygıda kusur etmeden yürümeyi bildiğim Uçmaksa başka bahara. |