Dört Nala Tabiat
Kıçı başı dağıtmış apaçık uyanmışım kumsalda
Hay ben bu denizin eteklerine tutunayım Dalgasına takılsın elim kolum analog Size de günaydın amele yanıklarım, tünaydın şezlong Midem tutturmuş uyan da uyan Günün bilmem kaçıdır, kaç geçesidir öğlenin Kaç gecesidir iş işten geçeli saatlerin Yakamozun bokunu çıkardıysam ne olmuş? Dersin kaçıyor geceler hay Allah’ım Rüyalık mesele miydi kumdan kalelerim? Sana da günaydın afyonum, tünaydın düşlerim Çapaklarım bir yanda kum taneleri öbür Havaya sürpriz pus, sise çalmış görgüsüz soluğum Güya Haziran, kalsın. Ocağıma yanayım Bu takvim takvim değil, dersin mevsim gamlı baykuş Beyinler yanmış, fazla güneşlenmiş varoluş Size de günaydın kumrular, tünaydın martılar Bu nasıl güzel bir uçuş Tek fırt kahve öğütmeli de kafeini öpmeli Gün ışığının boku çıkmış, sabahlar şımarık Tanrıdan torpilli güneş, alev alev tokatlar Yanıyoruz, aman yerinden kalkma Mikail Bir tarafına bir şey olur sonra çiçeklerin Bak yine yalpalıyor dört nala tabiat Günaydın kedilerim, tünaydın cemaat Aliye Aybüke Özdemir |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar