demek ki olmuyormuş öyle ...
.
. her masal böyle başlardı bir varmış bir yokmuş ... bir zamanlar her ne varsa varmış oysa gün gelir hepsi de yok olurlarmış hani derler ya, ’’ dünyaya çivi mi çakacaksın ’’ dedikleriyle kalmış gelen gitmiş azizim! üç günlük dünya demiş birisi vallahi bir şey anlamadım, bir an gibi geçti bir ömür demiş ötekisi yaşadım mı öldüm mü anlayamadım demiş berikisi de sıkıntı büyük oyalanmaktayız anlaşılan geçmekte olan bir ömür var seyrediyoruz... kimler gelmiş kimler geçmiş bin yıllarca öncelerinde hatta on bin yıllarca öncelerinde en eski yazılı tarihler on, haydi haydi on iki bin yıl öncelerine kadar gidiyor ötesinin kaydı yok bilen yok büyük tufanlar yaşanmış milyonlarca yıl süren buzul çağları tüm canlı nesillerin yok olduğu iklim değişiklikleri her şeyin başladığı ve bittiği zamanlar var nasreddin hocanın hikayesindeki gibi ’’ sen asıl ben eşşeğimi kaybedersem, o zaman gör sen bendeki ağıdı ’’ o hesap ; ’’ el, el için ağlar da gözü yaşarmaz demişler ’’ elbet boşuna değil ninni dinler gibi mafya hikayeleri dinliyoruz nice suçsuz günahsızların canlarına kıyılmış makam, mevki, güç savaşlarında nice garipler çimenler gibi ezilmişler atlar tepişirken gide gide epeyce yol gittik demişiz de hesapta geriye dönüp baktığımızda ne görelim bir arpa boyu bile yol gidememişiz demek ki medeniyet çok daha başka bir şey bir bütün halinde aydınlanmak gerek birilerinin aydınlanması, bütünün karanlıklarına çare değil ben, sen, o, biz, siz, onlar birlikte aydınlanmalı anlaşılan zahmetli iş ben sen biz bir aileyiz demeye odaklanmışız bir kere ötesi yok laf kalabalıkları çok elbet de icraata geldiğinde biz hepimiz, sizler de, onlar da dahil hepimiz için yalnızca sabır, yalnızca sükut, ölenlere rahmet, geride kalanlara metanet dilemekten öteye geçemiyoruz onlar, bizim dışımızda kalanlar yani; eşşeği saldım çayıra mevlam kayıra misali aydınlansınlar efendim okusunlar öğrensinler idrak etsinler tabi tabi ... olmuyor öyle okumuyorlar öğrenmiyorlar idrak etmiyorlar o zaman... sen okutmalısın sen öğretmelisin sen idrak düzeyini geliştirmelisin onların bencil karakter yapıları en büyük düşmanımızdır bizim sende olanı bütün insanlarla paylaşmayı öğrenmelisin yoksa karanlıklardan aydınlığa çıkamazsın dostum. kendi ışığınla kendini aydınlatman yetmez yetmedi yetmeyecek artık anlamalısın ... . . . . . Mert Yiğitcan 28 mayıs 2021 / istanbul |
Bu güzel eserden dolayı kutlarım.
Saygılarımla