Bir ömürlük keder
Hüzünlü bir günün ardından hani
Buz gibi yatağına yalnız uzanırsın Aklın hükmedemez kalbine Yapıştırırsın kirpiğini kirpiğine de Yine de uyku girmez gözlerine İşte o haldeyim ben Geceye yayılan o eşsiz ten kokunu sessizce soluyamıyorum Sabahlara güneş gibi doğan o sarı saçlarını usulca okşayamıyorum Yârim bir ömürlük bıraktığın keder bu bana Ağlak bir gecenin sabahında hani Uyanmamak için yastığına sarılırsın Aklın uyan der de, kalbin ölesiye bitkindir Güneş halini görmesin diye utanır da Perdeleri açmak istemezsin İşte o haldeyim ben Geceleri o masum güzelliğine uyanıp uyanıp bakamıyorum Ay doğan o sol yanağını usul usul yanaşıp öpemiyorum Yârim bir ömürlük bıraktığın keder bu bana Kaderi Tanrı, kederi kul yazar Güneş aya, benim sana baktığım gibi bakar Birisi gece, diğeri gündüz doğar Ben senin gönlünde, ne zaman doğacağım gülüm Cahit Fıkırkoca 26.04.2021, Ankara |