İftar EzanıBak iftar ezanı, okundu yine Kalbim yüz yerinden, çizildi işte. Sensizlik çok ağır, dokundu yine Yürek çaresizce, ezildi işte. Oruçla, namazla; günü geçirdim Kur’an’la dilime, sabır içirdim Sen düştün içime, aklı kaçırdım Tüm uhrevi hava, bozuldu işte. Bir maziye baktım, bir de bu güne İhanetin geldi, serildi öne Anılar canlanır, baksam ne yöne Gönlümün bağları, çözüldü işte. Sen böyle bir yolu, tutup kendince Terkedipte beni, gittin haince Eski ramazanlar, akla gelince Lokmalar boğaza, dizildi işte. Ne kadar mutluyduk, eskiden bizler İftar sofrasında, tatlıydı sözler Sayende huzurdan, kalmadı izler Dudaklar kıvrıldı, büzüldü işte. Önümde yemekler, hep öksüz kaldı Ne ağzım, ne midem, tek kaşık aldı Gözlerim öylece, geçmişe daldı Kiprikten damlalar, süzüldü işte. İntizarla döndü, dilde dilekler Her iftar derdime, yeni dert ekler Soframa davetli, bütün melekler Halime bakarak, üzüldü işte. Elinle kalbime, kılıçtan ince Sapladın hançeri, çekip gidince Sayende kadere, isyan edince Sevap; günah diye, yazıldı işte. Anlatamam derdi, dostun birine Yürekte bir ateş, düştü derine İftarda önüme, sofra yerine Her akşam bir mezar, kazıldı işte. Erhan DOĞANAY |