YılanBoş sayfa kara hatıra Dönüp dolanıp başımda sineklenen umut Kokmuş düş Yarılacak şafak Sıraya dönüşmüş bir karmaşa Rengini çözememişken alacanın içinden çıkan Ela Kara Çıyan mavi Ve renklerin ölümsüz izi Yani ebedi Üstüne aldığın renktir turuncu Aşk gibi Üçüncü çakradan gelir Bedeninin ruhu Tuzu kaçmış ıslanmış kuruluğu Dudağından dökülendir Kimsesizlik gibi Yakıcı ağu Vurulmuştur gavurun birine Yattığı yer ince uzun bir avlu Bir de teneşir Paklanacak galiba Hakkı mıdır bilmem saklanmış kaf dağına Boyutun farkı boyutun uğranamayacak mekan Hapsolmuş in cin Yaşamak telaşı uykudan uyan Hayalime sakladığım bir yılan Şahmaran Rahatsız edilmeden o da uyanmaz uykusundan Ve adı berekettir Bilmem nerden gelir Ve hayat Göğünden uçmadan Bakmıyor sana Akıtmıyor zehrini Dolanıp kuyruğuna vurmuyor kendini Akrebe değindim şimdi Deymese o bana bari Ben saatin içinden bilirim kendisini Sonra duvara yapışmış Yaşamak ararken gördüm Saatin içinden on ikiye bilmem kaç varken Elinde kızıl bir ölüyle Dönüyor ve vuruluyor zaman yedi tepeye |
aklına çarpıyor kelimeler insanın...