/ kuzey /’ o günü ’ konuşturmayalım, deniz ülkesinin, kara dul koyuna, dumanlı dalgaların tavlandığı kalbe gömelim... , - ben size, sizi yansıtan aşkı yazamadığınız, nazlı beyaz sayfanın geçmişten arınan aynasıyım..., iz bırakmayan korkularınız da tenimi narkozsuz yüzüp, bedeninize giydiğiniz urban da hep bi bahane, beşiğine doğduğunuz dünyadan daha yorgun /karan/ lığım, tek celsede boşadım ismimi, saatin geriye alındığı bu belalı vakitte, yolunuzdan, sokaklarımı budadım, kalemimi; kesilen cezalarda biledim, törpüledim küfürden bana ait harfleri, cennetin, bittiği yerden, cehennemin pusulası ’kuzey’, ateş, payına düşeni alırken kutupdan, " bir adım sonra; ne ben varım senin için, ne de bir adım geride; sen kalacaksın benim için..." ’kal’ oluşun felsefesi; hoşça ’kal’ lı vedalar, cesaretin mi ?; aşka silahın, yApma ya!! daya korkusuzlugunun namlusunu kafama, ne duruyorsun?, sıkıyorsa dokunsana..., beni dallarımdan koparıp sana getiren rüzgarın; bir gün saçlarından, alıp götüreceğini bilseydin, yine de, mevsimin gelmeden aşka ölmeyi, bu kadar çok diler miydin?... #sis ve gizem karan " edebiyat defteri" nin degerli seçki meclisine sonsuz tesekkurlerimi sunarım.. |