silence// . . . içim katran ışıklar kış, geceler cellat avuçlarında güneşle gel sardıkça, sarıldıkça üşüyorum üşüyorum bizi tenimin sancısında ah gülüşüne dem çektiğim kokun içimde kurşunken hangi namluya sürdüler seni toprağın dirime, dinime vatanken hangi meçhule, sürdüler, gömdüler seni söyle kül rengi serviler kuşatırken sokak sokak benliğimi şehrin uğultusuna karışır sensizlik kaç adımdır ki yokluğun şimdi gittiğin uzağınım ve bil ki hiç bir sürgün ne toprak ne de vatan olmadı, olamadı alışamadı yokluğuna oysa,kırmızı dudaklı ülkeler yaratmıştım ikimize adı aşk olan bir devrin tutuksuz devrimi olmak istemiştim sessizce.. . . . // ilhanaşıcınisanikibinyirmibir |
Ruhunun üzerinde Tanrıya yükseliyor
Sevgiyle hep...