blondie// . . . bil ki, arsızlığımda sabırsızlığımda yalnız sensin bilesin blondie... / bir tuval yüzdürüyorum denizlerimin en sarışın, en üryan karanlığında gözlerim kapalı önce tenime sonra da ruhuma limanlanıyorsun çapasız utangaç ta olsa yakamozlanıyor, yanıyor isterik yanım ılık bir rüzgarla raks ediyor, savruluyor kirpiklerimdeki tül perdeler ve bereketine bir bir karıncalanıyor tenimde pinekleyen ağustos böceklerim kendimi çiziyorum tırnak aralarımda kanıyor tenimdeki aceleci kimliğim telaşım bile kırmızı gülüyor ağlarken kirpik aralığımda sevgilim geceyi pençelercesine, pencerelercesine yırtılıyor ar perdelerim ve süzüm süzüm süzülen kanatsı nakaratlarıyla işgalci parmaklarım konuyor kıvrımlarına sanki kalbim, sanki ibadetim parmak uçlarımda atıyor ve kanıyor sanki günahım akıyor sevabının çıkrıksız kuyusuna ezbere dudaklarımın akıntılarında yüzüyor dudaklarındaki ıslak ayinler ki ben yüzme bilmem bilirsin sevgilim işte tam da bu yüzdendir terinde, dehlizlerinde boğulmam / asla unutma ki esmerdir zaman ve sevişmelerim kadar arsızdır, astarsızdır sarışınım... . . . // ilhanaşıcınisanikibinyirmibir |
efsanelerden çıkmış gibi ..
sarı'şına,
sarmalayışına
sıcaklığı karşısında eriyerek kıpkırmızı kesilip dökülüvermiş kelimeler..
:)
eyvallah büyük usta
sevgiyle