artık yetmiyor kavuşmaların hayalibir cerahat gibi kanıyor yalnızlığım salgınlar başlıyor yok oluşunla hayallerim tetikte soğurken bir intiharfin son sözünü yazıyorum kirli bir varsayımla örtülü gecede seni alıp başımdan gitmenin tam da en olmadık yerindeyim... üç ağustos yıldızlı bir dön yüzü saatin hüznü vuran sarkacı özlemi hiç geçmiyor şehirler körebe’ye yelteniyor dar gönüllerde pusular kuruk dünüm günüm telaş içinde hep sana yakalanıyorum beni bulmadan önce alıp kendine saklasan ya yine düştün aklıma sabahı dar edeceğim bu gecenin sonunu görürsem sana hüznün aydın olsun diyeceğim syrus (who cares’ e yönetmenden) |
bazı şairlerin dizeleride öyle mahvediyor ki...