DOĞUYAKoyun, kuzu sürüyle aldılar götürdüler. Doğuya uyuz keçinin, topal tekesi kaldı. Atları haralardan sürdüler aşırdılar. Geride boz eşeğin, haşmetli sesi kaldı. ........ Tosunlar çifter çifter, çekildi ahırlardan. Doğuya sıpaların kırda neşesi kaldı. Yağ, yumurta, peyniri şafakta kaçırdılar. Sofrada çökeleğin, eşsiz süksesi kaldı. ........ Arpa,buğday, bakliyat çuvallayıp aldılar. Doğuya ambarın kuru darası kaldı. Yer altında değerli ne varsa süpürdüler. Ülkelerde sıfırın geometrik tersi kaldı. ......... Aç, susuz çalıştılar; durmadan son gayretle. Doğuya güneşte yanmış, kavruk ensesi kaldı. Yükleri taşıttılar kaş, göz işaretleriyle. Bedelsiz hamallığın, berbat çilesi kaldı. .......... Meyveler kasa kasa, yüklendi gemilere. Doğuya mis kokulu, tahta küfesi kaldı. Batı sefasını sürdü, tepindikçe tepindi. Kundurasının izi, bir de ökçesi kaldı. Mustafa EKİZ |