Her sevdaya kanan benim her solukta yanan
Hasrete yatırılan benim,özlemle kavrulan
Yüzü solmuş sözlerle avutulan
Kırağı düşmüş gülücüklerle uyutulan
Oysa
Muhtacım ateşte demlenmiş yan bakışına
Bir bakışta yakışına
Gözlerini gözlerime çivi gibi çakışına
Aşkı ilmek ilmek yüreğime nakışına
Muhtacım dikenli tellerle ördüğün sınırları yıkışına
Kaynayan gözlerimden kanayan gönlüme akışına

Artık zamanlarda yoklanan benim
Konar göçer ruhlarda nefessiz harlanan
Aşkın pazarında satılan benim cevapsız mektuplara pullanan
İçli içli yanan kalbi kuduran
Cellat bıçağına başını sunan
Darağacında sallanan yağlı urgan
Oysa
Muhtacım allı morlu sevişine
Çocuk diliyle seslenişine
Yoluma katar olup dizilişine
Muhtacım ötelerden gönlüme süzülüşüne
Şafak söktüren güneş terleten gülüşüne

Bitmeyen hazan benim dillerdeki el aman
Kırklar deminde aç kalan
Harabat meclisindeki yavan
Dalında solan benim ceset gibi koklanan
Küf öksüren dudaklardaki zan
Oysa
Muhtacım cemreler gibi gözlerime inişine
Kerem’e diş söktüren demir büken ateşine
Kuruyan göğsüme yağmur olup gelişine
Muhtacım baharını bağrıma serişine
Muhtacım yorulup yorulup yüreğimde dinişine
Muhtacım…