505
uzun süren bir kısalığın ardından nihayet anladım,
yüzlerin birbirimizi tanımak için var olmadığını, yarın askere gideceğim mesela,bu vatanı korumak için top sakallarımı kestim ve ardından ara verdim bir müddet bacaklarına kantinci olarak yaptım ben askerliğimi sodalar ve kekler de bu vatanın toprağı - hepsi korundu. Allah kimseyi gavur topraklarında top kek yedirmekle sınamasın çıktığım gibi sinemaya gittim sakallarımı da çıkışta bana teslim ettiler çakma casio saatimle birlikte, sinemada güzel bir arkadaşa denk gelmek kadar güzel bir duygu sinemada güzel bir arkadaşa denk gelememek, yalnızdım ve filmde yağmurlu bir sahnede askerin biri telefon kulübesine girmiş karşıdaki kişiyi uzun uzun seviyordu ıslanmamak için, güzel yüzlü çocuğun jetonu bitince yağmur duracaktı ya da karşı taraf ıslanacaktı yer gösterici çocuk feneri perdeye tutunca fark ettim çocuk top sakallarını yeni kesmiş, aynaya bakıyor filmin afişindeki sahne bu diyorum iki koltuk önümde oturan top sakallarını yeni kesmiş kantinden dönen çocuk bana bakıyor ben filme bakıyorum ısrarla iki koltuk öndeki çocuk ayağa kalkıp bir sıra daha öne geçince mecburen ben de bir sıra daha öne geçiyorum bu arada film devam ediyor çocuk bir sıra bir sıra daha derken perdenin içine giriyor perdenin içinden ıslanmamak için koşa koşa başrolde ki çocuk salona girip perdenin içine giren çocuğun koltuğuna oturuyor, yer gösterici feneriyle orası dolu işareti yapıp çocuğu oradan kaldırıyor, çocuk benim yanıma oturuyor, ben de top sakallarımı yeni almışım nizamiyeden çocuk bana bakıyor ben filme bakıyorum filme salondan giren çocuk bir jeton bulmuş ıslanmamak için kulübeye koşuyor telefon açmak için o esnada telefonum çalıyor yanımdaki top sakallarını yeni kesen çocuk bana telefonu açma diyor neden diyorum açma diyor zaten şu an konuşuyoruz telefona gerek yok arka koltukta mısır yiyen top sakallarını yeni kesmiş iki kişiyi görüyor musun diyor arkamı dönüyorum kimse yok hayır diyorum o iki kişi biziz diyor,filme gözüm kayıyor filmde iki kişi var ve sinemada yan yana oturup kafalarını arkaya çevirmiş bakıyorlar uzun süren kısa bir filmin ardından nihayet anlıyordum artık, bu film benim yüzümden güzel, dışarı çıkıp seni aramaya yelteniyorum dışarısı yağmur kıyamet koşa koşa kulübenin birine girip seni arıyorum açmıyorsun telefonu hiç açmıyorsun o yüzden hiç tartışmıyoruz uzun süren kısa bir sessizliğin ardından nihayet anlıyorum pazartesileri sinemalarda halk günü terk edileceksem en azından pazartesi günü edilmeliyim en azından bu halk benimle uzun süren kısa ilişkinin film arasında bi sigara yaktım perdeyi tutuşturup askerden yeni gelmiştim sana yalvarmaya bütçem yoktu bir kişi çektik acıyı |