SERÇE...Tescilli hüzne ne eklerim ki acıdan başka? Hasretim Rabbim ve huzura Sözcükler kefenim Ah, yılgın ve yorgun bedenim Ruhumla tavaf ettiğim evren Yoksa ne isterim O’na kavuşmak dışında. Serçe parmağıma konan o yavru serçe Annesinin ağzından beslediği tek hece işte: Aşk iken bahşedilen evrene Sevginin sayısız evresinde bir ömür gezindiğim Yeri geldi mi kindarlar tarafından ezildiğim. Rengim yok bu gün Cihanda saklı serüvenim Elbet aşk ile rükû ettiğim Kurşunlara hedef iken muadilim: Hani, şu gökte s/üzülen rahmet gibi Devindiğim dünyada hayra alamet Kıyıma uğramaksa düşen payıma Kıyamazken dahi dokunmaya Yüzü suyu hürmetine tüm sevdiklerimin Tapındığım İlahi Aşkın kudretine çömelen dizlerim Titreyen dizeler Sesimde saklı hüzün ve dalgın nameler. Varlık dediğin ne ki, hem? Var olmakla iştigal mademki bizler ve beden Rengi kararan göğün mü örtüsünün Altına gizlendi mutluluk dileyen en içten? Minnet doluyum dünüme Günde kaykıldığıma binaen Yarınlar hem korktuğum hem de beklenen. Muştulayan kimse acıları Kor hecelerden mi inşa ettim yarınları? Bir sızı ki dinmeyen Yaldızlı yoluna ölümün Elbet gideceğim de direnmeden. Baş koymak inançla hayata Baş veren filizin ömrü olmasın yeter ki kısa. Arşı alaya çıkan isyanları günahkârların Sunumu bazen ölümden beter acıların Müstakil bir sevinç de değil muradım Sevdikleri ile insanın tadı çıkmaz mı hayatın? Kimsesizliğimi sadece O sonlandıran Yargısız infazsa cihanda kimi zaman vuku bulan. Kozamsa huzur Kozu nedir sahi nifakların? İhlasla sevip yaşadığım Nasıl da zoruna gitti insanların. Mealimse umut Mecalim kalmadı, güzel Rabbim. |