Şegafgitme zamanı mı rüzgâr olmanın gidersen, dağılır kentimin sokakları kendimi tanıyamam özlemin aynasında gidersen sızım sızım megalomanır yaram yüreğin ağrısında seyyah olurum gecelere yediveren hasret mürekkebi suyun nefesinde boğulurum kal yüreğim rüzgârı Fırat suyunda soğutulmuş hasretim kana kana yüreğim teninde özlemşir sevişmeler şarap kadar kırmızı özlem rüzgârına uyan ey zikredilen rû ayn nakkaş tutuşmuş yüreğim acıdan ağlama duvarı sancaktepe sancılar sardım tütüne içimi yamar gel denizin yakamozuna yedi düvelde, düvel göğüsüme monte edilmiş acılar susturma!!! birikir göğsümün şafağına silisi olmayacak yağmurun kirintisi geçer elbet kalınırsa bir asi rüzgâr kalbin ocağında demlenir dudağım mahkum harflere ezber demli bir çayın acılığıyla hasret hüzün yırtıkları dikerim kentlere eylül sancısından kopar krizantem çiçekleri olası göçler göğün mavisine şimdi Rodrigo’nun gitar konçertosu çalar asi rüzgâr Gizem Kara kalemimin lirik mürekkebine dökülen şiirimi Güne getiren seçki ve seçki kuruluna kalbi teşekkürlerimle.. Sevgiyle.. |