TOKAT
Gücendin, darıldın, küstün mü bana,
Kırılacak ne söyledim ben sana? Dönmedin yüzünü hiç benden yana; Taş yağsın başıma, isterse dolu, Kaybettim yolumu, hem sağı, solu... Doğuştan nazlıydın, kuş gibi ürkek, Sevdim seni, isteyerek, bilerek, Şimdi sensizlikte çatlar bu yürek! Ne dedim de ansız, böyle darıldın? Benden kaçıp bir yılana sarıldın... Biraz haklı ol da, bir daha bakma, N’olur beni buralarda bırakma! Beni yak ta, sakın gönlümü yıkma; Daldan yaprak düşse, ben incinirim, Aç kurt olur kendi kendimi yerim... Yıkılsan başıma, yine yar derim, Kırk yıl gurbet çeksem, ben diyar derim, Sen olmazsan bir gün çeker giderim; Düşer dudağımdan biricik sözcük, Gamzen de yas tutar bu son gülücük. Ya gel, ya da artık yakamı bırak, Kırk yıl oldu kaldım sevgide çırak, Sularım kesildi, bak tarlam çorak; Su serptikçe sanki ben yanıyorum, Her gün yeni aşka uyanıyorum... Gel gör işte, bu kaçıncı uyanma, Ne kadar sürecek ban de ki yanma? Küçükken derlerdi, yalana kanma; Yalana kandım da, sana kanmadım, Kaç tokat yedim de, ben uslanmadım... Hayrettin YAZICI |
yine çok güzeldi...saygım ve sevgimle...