TNTSessiz bir şehre sürdün körpecik bedenleri, Ey karanlığın ruhu, iblise vurulan el! Taha, Şeyma, Aleyna ne bilsin nedenleri, Ne bilsin ki can alır, ölüme kurulan el! “Yaşam! Ben geliyorum” diyordu ki bir bebek; Ölüm yağdı başına, şarapnel ömür biçti! Ne dal gördü ne çiçek ne de uçan kelebek; Muştusu duyulmadan, ecel şerbeti içti! Saat yirmibir kırkbeş, ölümün sesli anı; On dakika da biçti kol ile bacakları! Evin yıkılsın cellât! Ayırdın candan canı; Soyu sopu kurutup, söndürdün ocakları! Ve Murat, Furkan, Şeyma, Aleyna ile Taha, Çığlıklar arasından geceye yürüdüler. Gece ki feryat ile yaş dökerken sabaha, Yetmiş milyon yüreği ukdeye sürüdüler. Kana boyandığında yirmiyedinci bir gün, Yıl ikibinsekizdi aylardan ise Temmuz. Ey zulüm! Kan kusasın, olasın nâr’a sürgün, Ki sönen ocaklarda, dalından düştü omuz. İstanbul Güngören’de arşa yükselen sesler; Yarın kıyamet günü hesap soracak bir bir. Zulme hesap sorarken gül kokulu nefesler; Firdevs’i dolaşacak Şehit dilinde Tekbir! Ruhları Şâd Olsun... 31 Temmuz 2008 |
Sessiz bir şehre sürdün körpecik bedenleri,
Ey karanlığın ruhu, iblise vurulan el!
Taha, Şeyma, Aleyna ne bilsin nedenleri,
Ne bilsin ki can alır, ölüme kurulan el!
“Yaşam! Ben geliyorum” diyordu ki bir bebek;
Ölüm yağdı başına, şarapnel ömür biçti!
Ne dal gördü ne çiçek ne de uçan kelebek;
Muştusu duyulmadan, ecel şerbeti içti!
ÇOK DEĞERLİ KALEM ;
DİĞER ŞİİRLERİNİDEN OKUYARAK GELDİM BURAYA..İLK ASILDIĞINDA NASIL GÖRMEMİŞİM DOĞRUSU BENDE BİLMİYORUM..ÇOK ÇOK ANLAMLIYDI..BU DUYARLI YÜREĞİ VEDE EMEĞİ CAN-I GÖNÜLDEN KUTLUYORUM.