Ey damarımda dolaşan, bozkırımın güneşi, ocağımın ateşi, mir-i miranım yâr! Ey esmer tenimi inleten, yüreğimi söyleten, sineme adını yazdığım Şahmîran! Şimdi zaman; yüreğimin zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Ve yüreğimin kollarında ölme zamanı…
Kar altında bekleyen kardelenim Şahmîran! Üşüyorum, boynum bükük ve her bir zerrem güneşe hasret Bilirsin buralarda kış uzundur, çetin geçer ki anlamalısın beni Haydi, uzat ellerini, mecalsizim, ölmekse an meselesidir Şahmîran!
Biliyorum korkuyorsun ama dünde kaldı yıkılmışlığım, korkma Bir uzun yoldu düşe kalka yürüdüğüm, bundandı yıkılmışlığım Yüküm ağır, yüküm gam bu yüzden unutmuştum sevmeyi Sen varsan, senden başkası el âlem kalabalığıdır Şahmîran!
Kırdım şeytanın bacağını, zafer benim, aşk benden yanadır artık Vaktidir, bir gelin edasıyla gecelere boylu boyunca uzanmanın Hazır, gönlümde kurulmuşken toy, kınalanmışken allı turnalar Vaktidir, güllerin koynunda gül kokusuna belenmenin Şahmîran!
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Karagözlerine vurulduğum günden beri, kara duvağıma inat Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” türküsü İnlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle, kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Şahmiran! Kollarında ölme zamanı Haydi, öldür beni
09.11.2009 Saadet ÜN
Paylaş
Beğenenler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Karagözlerine vurulduğum günden beri, kara duvağıma inat Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” türküsü İnlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle, kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Şahmiran! Kollarında ölme zamanı Haydi, öldür beni
Şiir adıyla öyle bütünleşmişki...Bir sevda destanı olmuş adeta Aşk sa işte böyle olur dedirten mısralar.. Herzamaki gibi benin sevgili arkadaşımın kaleminden bir şaheser çıkmış Sevgilerimi bırakıyorum arkadaşım, seni okumak büyük zevk.
Kar altında bekleyen kardelenim Şahmîran! Üşüyorum, boynum bükük ve her bir zerrem güneşe hasret Bilirsin buralarda kış uzundur, çetin geçer ki anlamalısın beni Haydi, uzat ellerini, mecalsizim, ölmekse an meselesidir Şahmîran!
risalesiyle bizi bir helikopter gibi Keş Dağları'nın soğukluklarına götürücü şiirde; bir kaderin erkenciliğini ve hüzünlerime hüzün verici o günü yeniden yaşadım.. Bu mısralar yahut da bana öyle geldi.. Sağolasınız efendim Selam ve dualarla
Şairemiz Saadet hanımın anlamlı ve güzel dizeleri şiirde göz dolduran yürek dolduran özellikli ve dengeli kelimelerle şiir zenginleştirilmiş bu da şairin ustalığı şiir akıcı ve güzel bir hale gelmiş Saadet hanımın serbest nesir nesir dizeleri her zamanki gibi başarılıydı kutlarım şaire hanımefendiyi Yunus diyarından selamlar.
Şiir yüklü Şahmiran anlamlı çoğulcu ?anlamda istediğiniz kadar çağlara götürün dayanıklı sözcük sevgiye açılım oluncada bir başka seni beğenerek okurum benim için değersin selamladım,
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Karagözlerine vurulduğum günden beri, kara duvağıma inat Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” türküsü İnlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle, kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Şahmiran! Kollarında ölme zamanı Haydi, öldür beni
SEVGİLE DESTAN ÖZLEMDİ ÇOK GÜZELDİ ABLAM SEVGİLER SELAMLAR...
Ben ŞAHMİRAN'IN öyküsünü paylaşmak istedim sevgili şaiirm.
SAHMİRAN EFSANESİ
(Bedeniniz Diken Olsun, Birbirinize Kavuşamayın)
Sahiros, Lâdik kralı olan babası Laodika’dan kaçıp Şahören köyünün bulunduğu Bölgeye yerleşirken, yanında pek çok arkadaşı ve savaşçıları da vardı. Yakın arkadaşlarından birisi de saray muhafızının- kumandanının oğlu Sahmiran’ dı.
Sahmiran ve saray hekimbaşının kızı evlilik hazırlıkları yapmak- taydılar. Sahmiran Sahiros’la birlikte Laodika’dan kaçıp Şahören topraklarına yerleşince, Lâdik’teki nişanlısını unutup başka bir kızla arkadaşlık etmeye başladı. Bunu duyan hekimbaşının güzel kızı kahrolup yıkıldı. Günler ilerledikçe genç kız eriyip soldu.O kır karanfili gibi pembe pembe olan yanakları kuru birer kabuğa döndü. Güzel bir iyilik meleği olan kız gitmiş,onun yerine hırçın, öfkeli ve sürekli kötülükler düşünen büyücü kılıklı bir kız kurusu gelmişti.
Genç kız bir gün rakibi olan kızdan intikam almak üzere, eski sevgilisi Sahmira’nın bulunduğu topraklara doğru yola çıktı.Unluk dağının tepesine gelip aşağıya doğru baktığında, sevdiği erkeğin sevgi ile kollarını açıp bir kızla kucaklaşmak üzere olduğunu gördü. Bu sahne karşısında kendisini kaybeden kız; “Bedeniniz diken olsun da birbirinize kavuşamayın!” Diye haykırdı. Ve kudurmuş dişi bir sırtlan gibi, yerden kaptığı taşlarla, kucaklaşmak üzere olan iki sevgiliye doğru koşmaya başladı. Kalbinden vurulup gözü dönen kız, terkedilmişliğin intikamını alma öfkesi ile gençlere yaklaştıkça onların küçüldüğünü görüyordu. Nihayet yanlarına gelip ellerindeki taşları üzerlerine fırlatacağında karşısında yan yana iki diken gördü ve elleri havada kala kaldı.
Sahmiran sözcüğü kavimden kavime değişerek günümüze Şahviran olarak gelmiştir.Bilindiği üzere Şahviran olan köyün adı 1957 yılında Şahören olarak değiştirilmiştir.
Çok çok güzel bir şiir. Kutluyırum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
Benimkisi şiirin çıkış noktasıyla ilgili küçük bir açıklamaydı. Siz efsaneyi yazmadan önce bana özel mesaj ile Şahmiran'ın ne anlama geldiği sorulmuştu. Siz de bu konuya el atıp güzel efsaneyi paylaşınca ben de diğer konuyu açıklama gereği gördüm. Merak eden arkadaşlar adına.
Paylaştığınız efsane inanın sayfama renk kattı. Çok mutlu oldum. Tekrar teşekkür ediyorum.
Bu efsaneyi okumuştum ve iki diken resmini de görmüştüm. Etkileyici bir efsane ama benim şiirimin çıkış noktası bu efsane değil. Bunu da sizin vesilenizle burada açıklamış bulunuyorum. Güzel açıklayacı yorum için çok teşekkür ediyorum.
Şahmiran isim olarak çok nadir bulunsa da var.... Özellikle Bitlis ili ve çevresinde. Şahmeran kadına, Şahmiran erkeğe deniliyor.
Ayrıca da şu bilgiyi vermek istiyorum.
Kalekıran Kalesi: Tatvan’a bağlı Çekmece (Şahmiran) köyünün üstünde, Nemrut Dağı kraterindeki mevcut büyük göl ile paralel olarak bulunan bu kale bütün Tatvan ve çevresine hâkim durumdadır. Ancak aşınma ve toprak örtmesi sonucu bir tepe görüntüsü vermektedir. Tepenin etrafında yontulmuş taştan kale surları görünmektedir. Bu kale, bölgeye Nemrut’tan sonra gelen Pers krallarından Şahmiran’ın hüküm sürdüğü mevkidir.
Benimkisi şiirin çıkış noktasıyla ilgili küçük bir açıklamaydı. Siz efsaneyi yazmadan önce bana özel mesaj ile Şahmiran'ın ne anlama geldiği sorulmuştu. Siz de bu konuya el atıp güzel efsaneyi paylaşınca ben de diğer konuyu açıklama gereği gördüm. Merak eden arkadaşlar adına.
Paylaştığınız efsane inanın sayfama renk kattı. Çok mutlu oldum. Tekrar teşekkür ediyorum.
Bu efsaneyi okumuştum ve iki diken resmini de görmüştüm. Etkileyici bir efsane ama benim şiirimin çıkış noktası bu efsane değil. Bunu da sizin vesilenizle burada açıklamış bulunuyorum. Güzel açıklayacı yorum için çok teşekkür ediyorum.
Şahmiran isim olarak çok nadir bulunsa da var.... Özellikle Bitlis ili ve çevresinde. Şahmeran kadına, Şahmiran erkeğe deniliyor.
Ayrıca da şu bilgiyi vermek istiyorum.
Kalekıran Kalesi: Tatvan’a bağlı Çekmece (Şahmiran) köyünün üstünde, Nemrut Dağı kraterindeki mevcut büyük göl ile paralel olarak bulunan bu kale bütün Tatvan ve çevresine hâkim durumdadır. Ancak aşınma ve toprak örtmesi sonucu bir tepe görüntüsü vermektedir. Tepenin etrafında yontulmuş taştan kale surları görünmektedir. Bu kale, bölgeye Nemrut’tan sonra gelen Pers krallarından Şahmiran’ın hüküm sürdüğü mevkidir.
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Karagözlerine vurulduğum günden beri, kara duvağıma inat Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” türküsü İnlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle, kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Şahmiran! Kollarında ölme zamanı Haydi, öldür beni
mısralara hüzün düşmüş bir damla da bana düstü:) sevgimle sevgili şairim ..seni okumak güzel.
Serapta Bir Damla(züleyha tarafından 11/12/2009 9:23:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Karagözlerine vurulduğum günden beri, Kara duvağıma inat Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” türküsü Söyle, inlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Kim tutar beni!
Güzel ve özel bir çalışma gönülden kutlarım Saygılar selamlar
Ey damarımda dolaşan, bozkırımın güneşi, ocağımın ateşi, mir-i miranım yâr! Ey esmer tenimi inleten, yüreğimi söyleten, sineme adını yazdığım Şahmîran! Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Ve yüreğimin kollarında ölme zamanı…
Kar altında bekleyen kardelenim Üşüyorum, boynum bükük ve her zerrem güneşe hasret Bilirsin buralarda kış uzundur, çetin geçer ki anlamalısın beni Haydi, uzat ellerini, mecalsizim, ölmekse an meselesidir Şahmîran!
Biliyorum korkuyorsun var ama dünde kaldı yıkılmışlığım, korkma Bir uzun yoldu düşe kalka yürüdüğüm ki bundandı yıkılmışlığım yüküm ağır, yüküm gam bu yüzden unutmuştum sevmeyi sen varsın, senden başkası el âlem kalabalığıdır Şahmîran!
Kırdım şeytanın bacağını, zafer benim artık, aşk benden yana Vaktidir, bir gelin edasıyla gecelere boylu boyunca uzanmanın Hazır, gönlümde kurulmuşken toy, kınalanmışken allı turnalar Vaktidir, güllerin koynunda gül kokusuna belenmenin Şahmîran!
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Kara duvağıma inat, karagözlerine vurulduğum günden beri Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” Ve inlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle Kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde gelme zamanıdır Şahmiran! kollarında ölme zamanı… Haydi, öldür beni
ÇOK GÜZEL BİR ŞİİRDİ AZ SESİ YÜKSELTEREK OKUDUM ÇOK GÜZELİ ...
ahhhh o sabırsızlık yokmu hepimizin genel hastalagı galiba bir eser vucuda gelmeye başladımı hemen onun dogum heyecanıda sarıyor.... hatalar o heyecanela görünmüyor bunu ben de çok sık yapıyorum.. ama dışardanbiri okuyunca hemen farkediyo........ astıktan sonra şiiri okyunca düzletmeler olabilir malsef bende bunu çok sık yapıyorum son şiirmde aynı hataya ben.düştüm.üstelik işin kötüsü.birde sendirdim.. astım sonra ah vah . yeniden slendirdim .ama o duyduyu yakalayamdım ..evet şiir demlenmeli. ki demini alsın...hepimiz tabiki iş haytında dünya .işleriyle ugraşıyoruz. ve bu zamanımızın en en yogun anınada bazan şir yazamk denk gelebiliyor.. sözü çok uzatmadan .tebriklerimide bırakıyorum...hepimizin biribinden ögrenecegi şeyler. vardır....selamlarımla
İlk bakışta şiiri kopyalayıp yorum olarak aldığınız düşünülür ki yorumunuzu dikkatlice okumayınca. Ben de öyle yapmıştım yani yorumunuzu görünce şiirimin beğendiği bölümlerini kopyalayarak yorum yazdığınızı düşünmüş eklenen dizelere ise hiç bakmamıştım. Taki sizin özel uyarı mesajınızı okuyana kadar...
Özel mesajla bildirmenizin nedeni ise malum. Sayfamda yanlışlarımı yazmanızın beni kıracağını düşünerekten özel mesajla bildirmeyi uygun gördünüz.
Aslında her zaman şunu beklerim. Eğer şiirde eleştirilecek bir dize varsa, yani kelime fazlalığı ya da eleştirilecek başka bir hata vs. bunların çekinmeden şiir altına yazılmasından yanayım. Eleştiriyi her daim kendime bir ışık olarak görmüşümdür.
Şiirimden kopyaladığınız dizelerde kendinize göre bazı düzeltmeler yapmıştınız. Ve bunu bana özel mesaj ile bildirdiniz. Ki mesajınız sayesinde döndüm şiire baktım. Aslında iş yerinde yoğun olduğumdan şiire dönüp düzeltme yapmamda mucize gibi birşeydi ama yine de başardım:)
Şimdi gelelim dikkatimi çektiğiniz şiirdeki hata ve kelime fazlalıklarına;
"Ey damarımda dolaşan, bozkırımın güneşi, ocağımın ateşi, mir-i miranım yâr! Ey esmer tenimi inleten, yüreğimi söyleten, sineme adını yazdığım Şahmîran! Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Ve yüreğimin kollarında ölme zamanı…
Kar altında bekleyen kardelenim Üşüyorum, boynum bükük ve her zerrem güneşe hasret Bilirsin buralarda kış uzundur, çetin geçer ki anlamalısın beni Haydi, uzat ellerini, mecalsizim, ölmekse an meselesidir Şahmîran!
Biliyorum korkuyorsun var ama dünde kaldı yıkılmışlığım, korkma Bir uzun yoldu düşe kalka yürüdüğüm ki bundandı yıkılmışlığım yüküm ağır, yüküm gam bu yüzden unutmuştum sevmeyi sen varsın, senden başkası el âlem kalabalığıdır Şahmîran!
Kırdım şeytanın bacağını, zafer benim artık, aşk benden yana Vaktidir, bir gelin edasıyla gecelere boylu boyunca uzanmanın Hazır, gönlümde kurulmuşken toy, kınalanmışken allı turnalar Vaktidir, güllerin koynunda gül kokusuna belenmenin Şahmîran!
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Kara duvağıma inat, karagözlerine vurulduğum günden beri Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” Ve inlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle Kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde gelme zamanıdır Şahmiran! kollarında ölme zamanı… Haydi, öldür beni"
Buraya kopyaladğınız kıtalar ile şiirimi karşılaştırdım ve gördüm ki uyarınızda haklısınız. İlk önce fazladan yazılan kelimeleri çıkardım dizelerden (şiir bittikten ve düzeltme yaptığım dizelerde unuttuğum sözcükler gibi örn: "var" gibi)
Sanırım ilk defa bu kadar çok hata ile bir şiiri sayfaya ekledim. Bunun da nedeni evde internet bağlantısı olmadığından (bir sorun var) gece yazdığım ve sabah iş yerinde sayfama eklerim diyerekten flaşdiske ekleyerek iş yerine getirip, hiç gözden geçirmeden sayfama eklememden kaynaklandı bütün bu yanlışlar. İş yerinde de yoğun olunca...
En sevmediğim huyumdur bu sabırsızlığım. Yani bir şiiri yazdıktan sonra demlendirmeden hemen sayfama asmam. Sayfaya asıyor ve sonra da başlıyorum okumaya, okudukça da hataları görüp düzeltmeler yapmaya. Bunu hep yapıyorum :( Dün ise şiiri sayfama ekledikten sonra okuma ve hatalarımı düzeltme şansım bile yoktu. Ki eğer mesajınız gelmese ve yanlışlar konusunda uyarıda bulunmasaydınız, sayfaya gelip düzeltmeler bile yapmıyacaktım. Çünkü vaktim yoktu. Sayenizde geldim ve düzeltmeler yaptım.
Velhasıl size çok çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra da böylesi yanlışlar konusunda beni uyarmanızı dilerim. Hem de şiir altında yorum yazaraktan. Yorum olanam şiirin altında şiire dair yanlışları bildirseniz ve örnekleseniz inanın bu benim için yararlı olduğu kadar başka bir arkadaş için de yararlı olur.
ahhhh o sabırsızlık yokmu hepimizin genel hastalagı galiba bir eser vucuda gelmeye başladımı hemen onun dogum heyecanıda sarıyor.... hatalar o heyecanela görünmüyor bunu ben de çok sık yapıyorum.. ama dışardanbiri okuyunca hemen farkediyo........ astıktan sonra şiiri okyunca düzletmeler olabilir malsef bende bunu çok sık yapıyorum son şiirmde aynı hataya ben.düştüm.üstelik işin kötüsü.birde sendirdim.. astım sonra ah vah . yeniden slendirdim .ama o duyduyu yakalayamdım ..evet şiir demlenmeli. ki demini alsın...hepimiz tabiki iş haytında dünya .işleriyle ugraşıyoruz. ve bu zamanımızın en en yogun anınada bazan şir yazamk denk gelebiliyor.. sözü çok uzatmadan .tebriklerimide bırakıyorum...hepimizin biribinden ögrenecegi şeyler. vardır....selamlarımla
İlk bakışta şiiri kopyalayıp yorum olarak aldığınız düşünülür ki yorumunuzu dikkatlice okumayınca. Ben de öyle yapmıştım yani yorumunuzu görünce şiirimin beğendiği bölümlerini kopyalayarak yorum yazdığınızı düşünmüş eklenen dizelere ise hiç bakmamıştım. Taki sizin özel uyarı mesajınızı okuyana kadar...
Özel mesajla bildirmenizin nedeni ise malum. Sayfamda yanlışlarımı yazmanızın beni kıracağını düşünerekten özel mesajla bildirmeyi uygun gördünüz.
Aslında her zaman şunu beklerim. Eğer şiirde eleştirilecek bir dize varsa, yani kelime fazlalığı ya da eleştirilecek başka bir hata vs. bunların çekinmeden şiir altına yazılmasından yanayım. Eleştiriyi her daim kendime bir ışık olarak görmüşümdür.
Şiirimden kopyaladığınız dizelerde kendinize göre bazı düzeltmeler yapmıştınız. Ve bunu bana özel mesaj ile bildirdiniz. Ki mesajınız sayesinde döndüm şiire baktım. Aslında iş yerinde yoğun olduğumdan şiire dönüp düzeltme yapmamda mucize gibi birşeydi ama yine de başardım:)
Şimdi gelelim dikkatimi çektiğiniz şiirdeki hata ve kelime fazlalıklarına;
"Ey damarımda dolaşan, bozkırımın güneşi, ocağımın ateşi, mir-i miranım yâr! Ey esmer tenimi inleten, yüreğimi söyleten, sineme adını yazdığım Şahmîran! Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde sana gelme zamanıdır Ve yüreğimin kollarında ölme zamanı…
Kar altında bekleyen kardelenim Üşüyorum, boynum bükük ve her zerrem güneşe hasret Bilirsin buralarda kış uzundur, çetin geçer ki anlamalısın beni Haydi, uzat ellerini, mecalsizim, ölmekse an meselesidir Şahmîran!
Biliyorum korkuyorsun var ama dünde kaldı yıkılmışlığım, korkma Bir uzun yoldu düşe kalka yürüdüğüm ki bundandı yıkılmışlığım yüküm ağır, yüküm gam bu yüzden unutmuştum sevmeyi sen varsın, senden başkası el âlem kalabalığıdır Şahmîran!
Kırdım şeytanın bacağını, zafer benim artık, aşk benden yana Vaktidir, bir gelin edasıyla gecelere boylu boyunca uzanmanın Hazır, gönlümde kurulmuşken toy, kınalanmışken allı turnalar Vaktidir, güllerin koynunda gül kokusuna belenmenin Şahmîran!
Söyle ey alın yazım, gönül sızım, Şahmiranım söyle! Kara duvağıma inat, karagözlerine vurulduğum günden beri Dilimden düştü mü ki “Bitliste Beş Minare” Ve inlerken dağ taş, Rahva ovası, yüreğimin her zerresi Söyle Kim tutar beni!
Şimdi zaman; zılgıtlar eşliğinde gelme zamanıdır Şahmiran! kollarında ölme zamanı… Haydi, öldür beni"
Buraya kopyaladğınız kıtalar ile şiirimi karşılaştırdım ve gördüm ki uyarınızda haklısınız. İlk önce fazladan yazılan kelimeleri çıkardım dizelerden (şiir bittikten ve düzeltme yaptığım dizelerde unuttuğum sözcükler gibi örn: "var" gibi)
Sanırım ilk defa bu kadar çok hata ile bir şiiri sayfaya ekledim. Bunun da nedeni evde internet bağlantısı olmadığından (bir sorun var) gece yazdığım ve sabah iş yerinde sayfama eklerim diyerekten flaşdiske ekleyerek iş yerine getirip, hiç gözden geçirmeden sayfama eklememden kaynaklandı bütün bu yanlışlar. İş yerinde de yoğun olunca...
En sevmediğim huyumdur bu sabırsızlığım. Yani bir şiiri yazdıktan sonra demlendirmeden hemen sayfama asmam. Sayfaya asıyor ve sonra da başlıyorum okumaya, okudukça da hataları görüp düzeltmeler yapmaya. Bunu hep yapıyorum :( Dün ise şiiri sayfama ekledikten sonra okuma ve hatalarımı düzeltme şansım bile yoktu. Ki eğer mesajınız gelmese ve yanlışlar konusunda uyarıda bulunmasaydınız, sayfaya gelip düzeltmeler bile yapmıyacaktım. Çünkü vaktim yoktu. Sayenizde geldim ve düzeltmeler yaptım.
Velhasıl size çok çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra da böylesi yanlışlar konusunda beni uyarmanızı dilerim. Hem de şiir altında yorum yazaraktan. Yorum olanam şiirin altında şiire dair yanlışları bildirseniz ve örnekleseniz inanın bu benim için yararlı olduğu kadar başka bir arkadaş için de yararlı olur.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.