YAR GÜZELLİĞİNE METHİYE KENDİME SELFİYE (1)Mavi düşlere daldım yokluğunda senin Hicran gömleği giydim kalbimi görmeyesin diye Şöyle karşımda otur sevdiceğim Bana bakmasan da olur hülyalı gözlerinle Dökülsün saçların dalga dalga omzuna, beline Sümbül saçların kıvrım kıvrım İnce beline Dökülsün Kıvrım kıvrım.. Simsiyah, geceden de kara saçların Toplamasan taramasan da olur Leyla’yı kıskandıran saçların Yıldızlar gece doğar güneş yerine Ay kuşanır ışığını sen gör diye Kutup yıldızım sensin bütün yönler Birleşmiş tek yön olmuşsun ufkumda Bütün kuşlar, kelebekler ve çiçekler Tazeliğini, güzelliğini bakışından alır; Nadir, narin, eşsiz ve tarifsiz güzelliğin Çıkartır zırhlarını, alır tüm parlaklığını güneşin Bir bakışın bin çiçek açtırır göğsümde Bütün benliğim isyan eder boyuna Peşinde koşmak ister gönül durmadan Gölgeni kıskanır gibi. Ah dayanabilse bu isyankâr gönül –çaresiz çünkü- Varlığının gücüne Ve bakabilse gözlerim gözlerinin derinliklerine cesurca Bütün ümitlerim soluyor yârim Nergisin köklerindeki sular çekiliyor Özlem kavururken ayrılık savuracak Yüreğim dağlı, elim bağlı ve prangalı mesafeleri yutmak isteyen âşık ayağım.. Başımda belasın Bak ne halde sevdanın gardiyanı ... Kuşkum yok sevgimden; sevmesen ne olur ki! Gel, git demeden; kibir ve gurur yemeden Suskunluğun acı ve elemli türküsünü söylemeden Aksın gözlerimden doyumsuz, sitem ve sevgi yaşları Onlar ki aşkımın paydaşları, gönlümün sırdaşları Aksın yoluna, gönül bağına, ayak toprağına Dillensin, söylesin, kalbin dinlesin İnci olsun eteğine dolsun Artsın zenginliği güzelliğinin Yüzünün ışıltısı gençliğim olsun. Kara bahtım aşkınla yunsun Tertemiz ben olsun yanağına konsun Kar tanesi gibi sessiz, yumuşak,ve nemli ve benim gibi kederli ... Muharrem Delibaş 25.03.2015 |