1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
424
Okunma
Neydi aşk
Kimselere bakmayacak kadar kör olmalıydı gözleri,
seni görecek kadar açık.
Az sevmek değil,
duyacak kadar susmalı,
dinleyecek kadar çok sevmeliydi.
Ne çok uzak durmalıydı senden
ne de fazlasıyla yakın.
Yağmur damlaları gibi
bir yerde birleşmeliydi,
hiç kurumayacakmış gibi…
Aşk, anlamaktı birbirini.
Aynı takım, aynı renk olmak şart değildi,
zaten öyle olmak da gerekmezdi.
Ama kendini onun yerine koymayı bilmeliydi.
Aynı görüşte olmayabilirdiniz
fakat aynı noktadan bakabilmeliydiniz.
İpin ucu illa sende ya da onda olmak zorunda değildi;
iki ucu tutabilmekti mesele.
Çok sevmekti aşk.
Gözlerini ayrı, sesini ayrı,
kokunu ayrı, huyunu ayrı sevmekti.
Kimseleri sana benzetemeyecek kadar çok…
Yerini dolduracak kimseler olmamalıydı.
Göğün yağmurlu demlerinde düşler kurmalı,
sonra birlikte gökkuşağı izlemeliydi.
Ömrün geçip gittiğini bilerek
değerini vaktinde bilmeli,
yapamadıklarına pişman kalıp
geriye dönüp bakmamalıydı.
Neydi aşk
Uğruna hayatını ortaya koyacak kadar sevmekti
ama ne olursa olsun kendini kaybetmemekti.
Ne pahaya girilecek bir şeydi
ne de pahası muhabbet olacak kadar ucuz.
Ne fazla değerliydi
ne de değersiz.
Kendinden çok sevebilirdin
ama kendini yok edecek kadar değil.
Neydi aşk;
bir denge gibi düşün.
Ne sen onu tartmalıydın
ne de o seni.
Ne sen ondan fazlaydın
ne de o eksik.
Sadece sevgi yetmezdi,
saygı da olmalıydı.
Yeri gelir kusurları örtecek kadar sevmeli,
yeri gelir kusurları düzeltecek kadar
değer vermeliydi.
Senden başka herkese mahrem,
senden başka herkese yeminli,
senden başka herkese tövbeli
kalmalıydı aşk…
Aşk saflıktır;
nankör değil
ve hiç olmamalı.
5.0
100% (3)