4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
925
Okunma
Duygularımın fakir kirişlerine tutunup
Yaslandım yaşamın yumuşak karnına
Kamil bir aşkın en ala derecesinde yanıyorum.
İçi oyum oyum,
Sel sebil sularda yıkanan
Arınmış ellerimi kaldırıp havaya dua ediyorum;
Bütün yaratılmışları
İşe yaramazlıktan, sonsuzluğa,
En faziletli saltanata taşıyorum.
Sen kendi içinde derin ben sende yok oluyorum.
İçimdeki nehir şelalelerden taşıyor.
Binlerce metre yükseklikten sana çakılıyorum.
Gözyaşlarım kırk bin kılıç darbesi,
Billur yüzün ayna,
Kusurlarından kanlı şarap demliyorum.
Kılavuzu fedakârlık hamurundan
Rengi dudakların buruk tadından
Muhteşem otlaklı
İnkârsız bir deniz yaratıyorum.
Pelte pelte gözlerim…
Ateş düşmanı celalinden
İsyana teşvik memleketlerde
Aciz yıldızlar söndürüyorum.
Bizi dağıtırlar sevgili.
Hin ile bileğlenmiş
Haset ile parlatılmış
Kırıktır kanunun bıçakları
Gökten dağ gibi taşlar yağdırır
Alkışlara yenilir
Gözden kaybolup gider
Kırmızının erkek kimyası
Aslına inkâr mıdır ateşsiz duman?
Cesarete kesmişler,
İllegal canidir kudreti varlığımın.
Göbeğimin sabrını tereciye satacağım
Hayatın ne çok hâkimi, hükümdarı var
Göreceğiz bakalım…
Habibe E. Ağaçdelen
5.0
100% (14)