Merzifon Evliyaları
Hıra köyü makamı, Merzifon’un sultanı
Peygamberin ihvanı Ukkaşe Sultan merhaba Oğlu veli kendi veli, Rabb’im sevmiş besbelli Sofuların has gülü Softa Babam merhaba Elinde şiş dolaşan, fırına postu yayan Harmanlarda bulunan Fevzi Babam merhaba Yokuş başında yatarsın, medreseye bakarsın Demrayı avsunlarsın Yanık Dedem merhaba Hem mücahit hem veli, ilan eder seferi Harmanların neferi Topçu babam merhaba Testilerle hu çekip gizlersin kerameti Gazi mahbubun piri Huçek dedem merhaba Mollalar müridindir, keramet hünerindir Şeyh Yesevi pirindir Piri Babam merhaba Önce hidayete erdin, sonra da hacca gittin Bir de çeşme yaptırdın Tokmak dedem merhaba Helal kazanç yemeli, hak sözü söylemeli Sanatkârların piri Ahi Kerim merhaba Böyle miydi erenler, Hakk’a gönül verenler Sana gelir sevenler Murat dedem merhaba Merzifon’a girenler, çeşmenden su içerdi Sana dua ederdi Horoz dedem merhaba Allah gönüle bakar onu temiz tutmalı Nakşibendi olmalı Nakşi dedem merhaba Ahşap mescidin vardı, herkes namaz kılardı Şimdi bir kabrin kaldı Arap evliyam merhaba Ölüm Allah’ın emri herkes ona uyuyor Tekke evinde yatıyor Arap Dedem merhaba Tüm mahlukat susamış, yağmur duası bekler Urumcuğa var sefer Kırklar dedem merhaba Hakkın veli kulları tayy-ı mekân yaparlar Cebindedir şekerler Yitilmiş Hafız merhaba Rahatsız ettik seni, değiştirdik yerini Gani babanın gülü Ganili Kızı merhaba Sen, evlâdın ve eşin, üçleri mesken ettin Duada memleketlin Abdullah Paşam merhaba Diriden olur diri, imam hatiptir yeri Softa Baba’nın oğlu Davut kalfam merhaba Hanımıyla beraber, ruhunu teslim eder Bozacı’da vâzeder Karaman dedem merhaba Kurtulurdu siğilden, iğdenden dal koparan Müritleriyken yatan İğdeli dedem merhaba Böyle insan nerde var, mezar taşını çalar Sensiz kaldı buralar Kümbet hatun elveda Rengi kara içi ak, kolay mıdır rastlamak Senle nurlanır Dobak, Arap evliyam merhaba Ona giden sabiler, hemence çişin söyler Himmetiyle temizler Halil dedem merhaba Şifa Allah’tan gelir, sebeple perdelenir Makamı Erikçi’dir yılancık evliyam merhaba Savurduğun kayayı, kırk kişi kaldıramaz Yerin nere bilinmez Fenerli dedem merhaba Evliya cömert olur, aç olanı doyurur Diphacıköy’de bulunur Rumi hocam merhaba Kimin eli uyuşur, arayıp seni bulur Kapılar duvar olur Uyuşuk evliyam merhaba İstanbul’u feth eden, Zeyniyye pirlerinden Taşan sülâlesinden Şeyh Abdurrahim merhaba Mâşuk etse de naz, âşık ondan ayrılmaz Uyur ile uyanmaz hiç uyumaz merhaba Dut dibinde yatarsın, mescidine bakarsın Yerini bozdurmazsın Kılıç dedem merhaba Başında bakır miğfer Gelgirası seyreder Gelenler himmet bekler Bakırbaş dedem merhaba Elinde gül dolaşan ak sakallı pehlivan Budapeşte’de yatan ey Gül babam merhaba Pehlivan nefsi yenendir, ona yüz vermeyendir Bağları şenlendirir Pehlivan dedem merhaba Her günahın vebali tek yapandan sorulur Alışar’da bulunur komşu dedem merhaba Evlenen gelir sana bir duanı almaya Yeri Karacakaya Kara Dedem merhaba Nice övsek yeridir Rabbin gizli eridir Gelgiras köyündedir Komşu evliyam merhaba Kabaşa’dan seyreden geyikleri dost eden Gelgiras güllerinden Geyikli dedem merhaba Veli Allah kılıncı ona çarpayım deme İyi gelir nezleye Nuzla dedem merhaba Gözü ağrıyan gelir Allah şifaları verir Marınca köyündedir Dikenli dedem merhaba Sarılığın ilacı, önce Allah sonra sen Sarıköy’den seyreden Sucu hatun merhaba Hakk yolunun yolcusu olmaz onun kaygusu Alala’nın ulusu Garip evliya merhaba Veli Allah dostudur sakın dil uzatmaktan Bizlerden uzaklaşan Garip Hafız merhaba Mümin kâmil olmalı günahtan sakınmalı Eymir onun vatanı Kurt babaya merhaba Nur önce Muhammed’e sonra halka dağılır Alıcık’ta bulunur Kenan babam merhaba Şehide öldü deme şehitler hiç ölmezler Bulak’taki şehitler hepinize merhaba Kim ki Allah’ı sever, Allah da onu sever Zuğu’da köyü bekler Hamza dedem merhaba Her nerede olsan da her şey Hakk’a âyândır Türbesi Harız’dadır Sıtkı Babam merhaba Hakkı seven sorulur bu yolda kim yorulur Alala’da bulunur Sancı evliyası merhaba Nakşi bura Merzifon’dur, velisiz yeri yoktur Kendine başka iş bul, evliyası pek çoktur Berlin, 12 Recep 1424 Salı |
A-bdulvahap Gazi; bulunmaz dengi
Zalimlere sertti Abdulvahap Gazi
Muzaffer eyledi Hakk bitmez cengi
Özü sözü mertti Abdulvahap gazi
B-aşucunda öter Cennet bülbülü
Şehitlik makamı cennettin gülü
Rabbim nasip etmiş sancağın alı
Halil'i cömertti Abdulvahap Gazi
D-ize getirmişti kırk hükümdarı
Kutsaldır toprağı Baskil diyarı
İslam âleminin ilk sancaktarı
Hakk yolda kürekti Abdulvahap Gazi
U-ğruna can verdi vatan deyince
İslam sancağına al kan verince
Şehittir Cenabı Hakk’ın hükmünce
Vefalı yürekti Abdulvahap Gazi
L-isanı tarifim yetmez ki sana
Sevdalıyım senin Haklı davana
Sığmasın şiire yazsam romana
İhlâslı yürekti Abdulvahap Gazi
V-atana âşıktı yandı közünde
İlahi güzellik nuru özünde
Mertlikle yiğitlik vardı sözünde
Sabırda gayretti Abdulvahap Gazi
A-l kanı akıyor Allah aşkına
Kabrinde yaşatır Zeynep aşkını
Sevgiyle donatır gönül köşkünü
Aşkına hasretti Abdulvahap Gazi
H-açlının önüne çekti seddini
Kâfire gösterdi mertçe haddini
Şehit ölmez yazar Gazi’nin dini
Cennete hicretti Abdulvahap Gazi
A-llah’ın aşkıyla kanı çağladı
Şahadetle sözü Hakka bağladı
Muşar dağı; Fırat nehri ağladı
Gönlü bir melekti Abdulvahap Gazi
P-apaza küs Mar Ahron kilisesi
Seherde inletir ezanın sesi
Baykuş konmuş öter Muşar kalesi
Sevgiye dilekti Abdulvahap Gazi
**************************
G-önüllerin gönül sultanı o can
Kalenin uğruna akıttı al kan
Yalçın kayalıklar olmuştur mekân
Bükülmez Bilekti Abdulvahap Gazi
A-llah dostlarını burada ara
Aşk ile kalplerde silinir kara
Dağıyla ovası yeşil manzara
Alp eren yiğitti Abdulvahap Gazi
Z-aferler kazandı şehitlik kürkü
Ne mutlu ki İslam dilinde Türkü
Rehberi; Kurandı Allah diyor ki
Hüseyin’i seyitti Abdulvahap Gazi
İ-slam’ın sancağı emanet sana
Doğurmaz ki böyle yiğit her ana
Genç Türk şehidini şiirle ana
Allah’ı dost etti Abdulvahap Gazi
Merhaba saygıdeğer şairim, selam ve duam ile Muzaffer Önler
Genç Türk tarafından 1/4/2021 1:36:38 AM zamanında düzenlenmiştir.