YAŞAMAK NE ZOR
Sisli bir güz akşamındayım
Camlara vuruyor yağmurun sesi. Efkarlı bir akşam, dumanlı bir akşam Bahçedeki büyük dut ağacında Boş bir salıncak... salıncakta Hayallerim sallanmakta hüzünle... Kuşlar son çığlıkları ile yuvalarına koşuyor. Yine akşam ; uykusuz gözlerde gece Benden şikayetçi kirpiklerim dinlenememekten Ve hep ıslak kaldıkları için Sorguya çekecekler bir gün beni. Ya ben kimleri çekeyim sorguya ? Dünya cehenneminde yakan Zebanilerin sorgusunu kime havale edeyim. Son geçen akşam satıcılarının sesini özlemişim Çıkamıyorum ; ayaklarımda prangalar. Onların seslerini duymak bile acıtıyor Tıkıyorum kulaklarımı duymayayım... Ama içimde uğulduyor tüm sesler. Hüzün dolu çığlıklar kalbimin odalarında Hıçkırıyorlar...anlam veremediğim yaşama. Bahçemdeki sararmış şu leylak ağacım Kaç yıl oluyor, ellerimle dikmiştim. Mor mor salkımları bana gülüyor... Çaylar içtiğimiz altında ,sohbetlerle... O da ağlıyor şimdi, yalnız ve üşüyen. Yalnız kalan ağacın türküsünü söylüyor yağmur Leylaklarıma sessiz sessiz. Ama benim türkülerim sessiz de olsa Gözlerim duyuyor, biliyorum yaşlarından Yanaklarımdaki sıcaklığın. Uzaklardaki sıcak bir elin, istiyorum silmesini Dudaklarımdan dökülen, sana doğru gelen Bu şarkılarla bir tanem ; Dikenler içinde bir gül gibiyim - Diyorlar ki : ’ iyinin kaderi kötüye düşer’ Ay ışığın saçmaz, küsmüştür diye Gün yüzü görmeyen tüm yaşantıya. Of ki of !.. yaşamak ne zor !... Aygün Deniz 31.12.2020 |
Yürek sesinizi gönülden kutluyorum şairem. Sevgilerimle...