s’ustura// . . . bir kaleme ritim vermeyi, şiir yazmayı mesela bilmem, bilemem de.. hani bazen “kelimeleri bağdaş kurma dilinde” diyorsun ya hani, “susma, susma artık, konuş be adam” diyorsun ya ahh, bilmiyor musun be kadın bulutlar dolusu çisil çisil susmayı en çok ta hıçkırırken sen öğrettin dilime sen öğrettin tenime, tensizliğime ve inan suskunluğum leb-i deryaysa maviye olan sevdama ve en çok ta laciverte olan yalnızlığıma, ıssızlığıma ver ya da verme kalsın bende bir ömür bir başına taşıma düşle ne bu gece döner ne de bu düşsellik sona erer harelendikçe tanelendim kumdan şiirler yazdım huyum, yüreğine sükutu gümüş, suyum ise akıntısına, küreğine, dümenine sandal ve alnım üç vakte tuz midye topluyor sanki ecel “ahh” telveleştikçe tenimde. olta savurdum güne, güneşe takvimden düşmeyen güze rast gelsin yeşilinde, mavisinde bahar.. dudaklansın alı, pulu ve aşk eylesin artık Tanrım rast eylesin bir bukle de olsa bu kulu… . . . // ilhanaşıcıaralıkikibinyirmi |
Kaleminiz hep deminde değerli şairim
En içten tebrik ve saygılarımla.