Arpa boyu
Arpa boyu
o sonsuz hayal aleminden çıkınca ne çok zaman olmuş kayboluşum avuçlarım sarı altınlarla dolu saçtıkça sarı karıncalara dönüşüp toprakta kaçışıyorlardı son gördüğüm rüyada define avcısıydım nice zahmetin sonunda baktım ki benden önce talan edilmiş külçe külçe kamyon kamyon taşınmış hala ayak izleri duruyordu düştüm peşime dedektif hesabı yılların içinde aradım kendimi nerdeymişim nereye gelmişim sonra o kedi rüyası geldi aklıma uzun bir yolculuktan dönerken yolda akşamlayıp mola vermişti anlatıcı baksa ki bir düğün kurulmuş davul zurnalar halaylar çekiliyor cümle hayvanlar tek tek geliyor her postunu çıkaran cengaver yada güzeller güzeli bir kadın olup halaya katılıyor bir de baksa ne kendi evinin kedisi postu sıyırınca dönüveriyor piste halay başına geçip çekiyor sabah evine gelince ürkek sobanın dibinde uyuyan kediye yavaşça - sen ne güzel şeymişsin vayy der demez kedi sessizce çıkıp gider gidiş o gidiş nerde kalmıştık unuttum evet evet kendi peşime düşmüştüm doğduğum uzak ücra köy evi çobanlık günlerim yayla zamanları okul yılları ve büyük şehre büyük hayallerle kaçışım bütün umutların gömüldüğü galaksi bütün mutsuzlukların ana üssü putlaşan tanrılar tanrılaşan insanlar ışıyan dünyanın karanlık yüzü beni misafir etti adettendir misafir umduğunu değil bulduğunu yer Ahmet Coşkun |