ÖĞRETMEN
Öğretmenlik deyip geçme
Kılı; kırka, yarmak gerek Kırıp, döküp, asıp, biçme Menzillere, varmak gerek. Damla-damla, olur, engin İçindesin; her gün, cengin Ayırmadan; fakir, zengin Kucaklayıp; sarmak gerek. Nifak, belâ, şerden, cayıp Derip, çatıp, sarmalayıp Bilgileri, toparlayıp Hamur gibi karmak gerek. İyi, güzel, doğru yönde Her an, her dem, teknik önde İlerleyip; ilim, fende Cehaleti, kırmak gerek. Kalleşliğin; her fendini Kıskançlığın; kör bendini Hatalıysa; er, kendini Yargılayıp, sormak gerek. Neme lâzım, deme bana? Karışmışsa; mikrop, kana Zarar verir, candan yana Kötülüğü; ırmak gerek. Yoksulluğun, sefaletin İhanetin ve gafletin Balyoz olup, cehaletin Ortasına, vurmak gerek. Gelmiş ise; bir hediye Neden geldi, niçin, niye? Nerden aldın, bunu diye? Sebebini, sormak gerek. Peygamberlik mesleğidir İlim; Çin’de olsa, getir Pîrim Ali, Halife’dir Kafaları yormak gerek. Her bulunan, olmaz nimet Deme sakın; bu, ganimet Karnın ağrır, yeme çiğ et Helâl nedir, vermek gerek? Necati der, öğretmenim Ata’mdır ilk öğretmenim Suç var ise; suçlu, benim Adaleti, görmek gerek, Merhem olup, sürmek gerek, Necati OCAKCI 31.01.2007 |
Sağlıcakla kalınız...