RÜZGARA KÜSEMEM
Her acının ve aşkın yenilmiş kederiyim
Mutluluk orucunda nedense seferiyim Yokluğun çivi gibi duvarlardan sökülmez Yağan yağmur boş yere yanağına dökülmez Aşkıma mülteciyim asla dönüş yok bana Bir kere yandım öyle kolay sönüş yok bana Hakka varan sonuma hasretimdir tecellim İştiyak içindeyim korkmam gelsin ecelim Ufukların kanadına taktığım al karanfil Memnun değilsem bil ki, sensiz ruhumdur sefil Kendi cehennemimi isyan edip ateşlemem Uçurtmam düştü diye, kızıp rüzgâra küsmem Nilde eğlenen mutlu timsahlar yerli değil Rengim karaysa korkma, yüzüm ak, kirli değil Yetim kalmış yağmura sevdalarım çöllerde Hangi ihanetin bedeli ahu zar ak güllerde Koca nemrutu küçük sivrisinek öldürür Yenilmez Yavuzu bir çıban attan düşürür Beni varlıkta değil yar yoklukta arabul Bir muammayım say ki meçhul adım İstanbul Akılsız arı gülde tatlı bir altın bulur Dağları delen yüreğim iki kaşa kul olur 21.10.2006 Hüseyin Özbay |