dansŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 7.5.2012 01:29:27
öldüğümün nazlı gülü raks et durma boş verdim nasılsa dikenden irkilmelerden akıyorken benler kör düğüm iliklere güneşe doygun bir karasallığın mezura boylarından ıslat sahra terzinin kumul kepenklerini intihar çiçeğim her bir papatyanın sarı göğsüne salınıyor yaşamın urganları boyunlarsa kızıl ağaç dallarında yeşile devrik günce o kırın kenevir kokuları ve alıcı kuşlar dönüyor başıma sarhoşum ben uzak saklılar dolduruyor düş kadehi anlasana çöz kemikten düğmelerini gecenin çöz de yırtılsın çelik yıldızın teni nötr bir aymazlığın ahşap paratonerinde esmer bir ülkeyi ve denizi içeceğim dudaklarının çatlaklarından umudun özgür damarlarına sızıyorken kara tırpanların teri ölüme boyasalar da kan vurgunu idoller sonsuz bir evreni masumiyetin beyaz sığırcıklarına fısıldadım kalemi kırılmış kürsülerden ismini dans et kahve gözlüm dağılıyorken can suyuna asi hücreler çözülsün toprağın nemli hafızasında zamanın zembereği |
Gönlünüze kaleminize sağlık.