Doğduğum Yerde Ölmek İsterdim
seni kırılgan bir yüreğin içinde saklıyorum
bir umudu büyütür gibi soğuk bir akşam üstü yine yüreğime düşen bir kar tanesi yine keskin bir bıçak yine sensiz bir ölüm sessizce tenimde dolaşıyor oysa içimi ısıtan gözlerini özlüyordum yüzünü, sesini, nefesini şimdi dilindeki bensizlik batıyor ciğerlerime kırık bir vazo gibiyim içimde senli bir özlem gülüşü solan bir çocuk hüznü gibi bakıyor bazen bir cehennemin ortasında kalmışım gibi bazen bir uçurumun kenarındayım bazen karanlık bir odanın içinde tanrı tarafından lanetlenmiş gibi hissediyorum senli hayallerim varken sensiz bir okyanusun ortasında kalmışım sanki ve bir aynanın karşısına geçip kendi kendime savaş açıyordum yüzümdeki hüzünden vuruyordum kendimi kırılan kalbimden umudu yıkılan yarınlarımdan annemim doğurduğu ellerimden ayaklarımdan ve göğsümden ve senin dokunduğun kalbimden senin öptüğüm dudaklarımdan senin baktığın gözlerimden seninle konuşan dilimden ve yüzüm suskundu düşleri çalınmış bir çocuktum içime dönüp baktığımda adımlarımı hep geriye doğru atmışım sonra şiir şiir vuruluyordum içimdeki karanlığın sessizliği vardı üstümde mutluluğun küllerini savuruyordu rüzgar bir zerre kül düşmüyordu payıma cehennem kadar acımasızdı hayat ve bir serçenin ağzından bir şiir düşüyordu payıma kelebeğin ömrü solan bir çiçek sonra doğduğum yerde ölmek isterdim doğduğum yerde mezarım olsun doğduğum yerde güneş vardır belki doğduğum yerde mutluluk doğduğum yerde ekmek doğduğum yerde aşk nerede bir çığ altında kaldım bilmiyorum ama bir kar tanesinin içinde yaşıyordum sen bir kar tanesiydin sen erime diye ben üşümeye razı oluyordum İbrahim Dalkılıç. 21.10.2020 19.30 izmir |
Çok sevdim şiiri... kutlarım!