KILÇIKSIZ
Kabuklanmış gidişlerin ayaklanmasının sabahında:
Anason kokar Vitrinlik tüm kadınlar Uyanamadığıma gözükmüş bugünüm – Gün ışığından… Ben burnumdaki bir çamaşır mandalıyla, Bir rakıya – balık olamam… Evet, ruh kılçıksızdır Hıçkırır bütün olanları… Şifrelenmiş tek başınalığımızın, kayıp limanlarında Bir için; hep üç: Hıçkırık telaşıdır. Sanki çiçeklenmiş gibi, Düşük testlerden birikirdi cümleler. Kimyam tutamazdı – tüm bekleyişleri - Melankolik maskem, her gece – bir şiirle çatışır Kuyruğu sıkışmış şeytan ayetleriyle… Öylesine, Çiçeksiz kırların azlığından Dokunmuş bu koca şehrin Bütün düşleri enjekte edilmiş Bir dizi film gibi… Bak, Raflara atınmış ve aklanmış Bir kitap söylevi gibi: Kendi döşeğinde uyuyan her insanın tebessümü – Ne de sağır. Yokluğa neden Yalnız koridorların soluk duvar rengi Ve defolu uykusuzluklara sıvanırdı, Bu şehrin tükenişleri… Sanki düşümden tavaf eder: Balık kılçıklarının dağılmışlığıyla – yoğrulmuş, Her rakının son umudu, Işığın kırılganlığından uyanırken - bütün görünmezlikler Duvardan akardı: Kanını biriktirmiş her pervanenin titanı… Gerisi ise yalnızlık – Bu devrimin kalan külleriyle birlikte, Bir küfür yelpazesi / Okyanuslara savurduğunuz... 2008 |