SIR
Sonbaharın izine henüz düşmüş bir kışta buldum seni
Esmer bir sütundan heyecan serperken gönüllere Daha batmamıştı güneş vakit vardı belki Gecikmiştik tüm istasyonlarda kaldırılmıştı beklemeler Gebeliklerin yasaksız olduğu bir alacakaranlıkta Yalın fısıltıları önyargılar çalmıştı çoktan tanıktık ikimiz Boğazı saklamıştık ağaçlara sığınmıştık Martılardan gizleyebilirdik yağmur ve rüzgar hiç eksilmedi ki ! Bağımız hazan yapraklarına sinen sigara dumanıydı Oysa sırrımızı aşikar edecek nice vakitlerimiz vardı Oralı olmadık olağan akışlarda sayrıkları dışladık Baktığın ela pencereden yansıyana düşebilsem artacak dirayetim ne çare Perdeyi aralayacak el bende değil ama gördüm örgüsünü inkara mehil yok Var diyenler yok sananları ilhamla büyütür Yokum diyorsan eğer bil ki sahiplenirim şiirle Vakitlerin illeti vardır bu illet ikindi vaktinin Bir hacalet kıvamında iliklenmiş göğsümde Ayhan Altun |
ölümü incitmemek için belki, bilmiyorum.
bildiğim şiir güzel, şiir emek,
dağlı bir çocuğun deniz korkusu belki, bilsem...
eyvallah.