AŞK KIRGINI
Tam karşımda bir adam
Sırtını güneşe dönmüş Koltuğunda ağır ağır keder dökülüyor Bir hikayesi var belli , gizlerle dolu Suskun ve sözcükleri dilinin ucunda Sadece kendisinin dayanabileceği bir uçta Gözlerinde girdap kaybolan dirhem dirhem geçmiş Aldırış etmiyor kimseye Bitkin mi değil mi belirsiz Ayaklarında yıpranmış mağrur bir ayakkabı Libası sefilliği tard etmiş ,o kadar ki örtmüş tenini Elinde evirip çevirdiği bir sonbahar yaprağı Kırışık nasiyesine durmadan yazıyor küskünlükleri Durdukça yonta yonta uçurumlar açıyordu Tenhaları düğümleyen sihirleri sanki tek güveni Aldırış etmiyordu sırtındaki güneşe ,hava değişimine Uzaklaştıkça kalabalıktan incelikle derinleşiyordu İpini bir yalnızlığa çekmiş yadsıdığı kader aşına yaslanmış Okudum okumasına çekindim sormaya Çevirdi yüzünü kirpikleri değdi gözüme Yitirdiği bir hüsnü cemaldi aşk kırgınıydı Küllenmişti öyküsü kuyularda yankılanacak Bir çığlık olup kala kalmıştı Durulayarak bulanıklığını bu adam Ardında hasretlere dökülen iki damla gözyaşını Yalnızlığına gidecek bir sokak aradı Yollar çatallandı zaten kayıptı öteden Eriyip ufuktan salına salına tükendi Karanlık bir sokak kuytusundan Ayhan Altun |
Tebrikler...