ÇÖL DAR GELİRDİ
Kan deli akardı, gençlik var idi
El, avuca, sığmaz, yol dar gelirdi Kesmezdim yarından, asla ümidi Ne köy, ne kaza, il dar gelirdi Ben gibi deliymiş, bütün dehalar Ne hipetrom kesti, ne de sahalar Ne koca bozkırlar, ne de vahalar Yel gibi uçardım, çöl dar gelirdi En küçük hileyi, hemen sezerdim Dağ tepe demeden, çokta gezerdim Balığı aratmaz, nasıl yüzerdim Deniz ile umman, göl dar gelirdi Soğuk, kar, buz bile yıldıramazdı Yerimi hiç kimse, dolduramazdı Kaş çatıksa kimse, güldüremezdi Beni anlatmaya, dil dar gelirdi Korku ne bilmezdim o zaman hani Dolu yaşadım ben, gelen her günü Kahve ve papatya, ne bilsin beni Medyumun elinde, fal dar gelirdi Bölge il demeden, dolandım durdum Birçok yerlerde de, hayaller kurdum Gerçekten çok güzel şu cennet yudum Doğduğum topraklar, Çal dar gelirdi Sonunda zirveye, vardın kuruldun Çoğu zaman, öldün öldün dirildin Lüzumsuz yoruldun, aktın duruldun Ne yokuş, ne iniş, bel dar gelirdi Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ÇAL: Denizli’nin bir ilçesi |
yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı
sevgi ve özlem vardı
düşündürücüydü
kutluyorum
Dualarımla selamlarımla her daim.