Güzel nazireniz için çok teşekkür ederim değerli dost emeğinize sonsuz teşekkürler. Sonsuz saygımla...

Aynen katiliyorum degerli aciklamalarina...Acan ki ademden kardesleriz bizler, kardesler arasinda olmali ortak sözler

Değerli kalem benim için şiir de müzik gibi evrenseldir. Bugün sözlerini bilmediğimiz nice müzikler var ki anlamını bilmeyiz ama kulağa hoş gelir dinleriz. O zaman şiir de müzik gibi sanatın bir dalıysa ve kulağa da hoş geliyorsa yazılmalı diye düşünenlerdenim. Ha bunu siz gibi, Mirim ustam gibi tasvip eden olur, etmeyen olur herkese de düşüncesinden dolayı saygı duyarım. yoksa her şeyde olduğu gibi farklılıklar olmasaydı dünya tek düze bir yaşamdan öte gitmezdi ve her şeye ram olmak da bana göre acizliktir. Zaten sürekli bu tarz şiirler yazan biri biri de değilim ama bir tasavvuf şiiri de yazacaksanız o zaman arapça, ya da farzça, ya da osmanlıca kelimeler kullanmak kaçınılmaz oluyor ne yazık ki. Hani bu tarz şiirlere karşı olanlara da o zaman derim ki bugün ''Mehmet Akif Ersoyun'un'' ağdalı sözlerle yazdığı ''İstiklal Marşı'' hala okunmakta, bu marşımızın sözleri ağdalı yani (arapça) kökenli sözler var diye kimse değiştirmeye ya da kaldırmaya kalkmadıysa o zaman bu tür şiirleri yazmak da o kadar doğal karşılanmalı diye düşünüyorum. Kaldı ki şu an bizim türkçe diye yazıp konuştuğumuz bazı kelimeler türkçenin okadar uzağından geçiyor ki, geçtim arapçayı vs,vs tüm batılı ülkelerden gelip türkçemizin başköşesine kurulmuştur ama onları biz türkçe yazıp konuşuruz sanırız.
Bunlar nedir derseniz;

Afiyet;Arapça
Su;Çince
Bakkal;Arapça
Somun Rumca
Peynir; Farsça
Sandwiç;İngilizce
Hanım;Moğolca
Baba;Çince
Çay;Çince
Balkon; Fransızca
Beraber;Farsça
Ve bunun gibi sayamadığım daha niceleri
O zaman biz şimdi safi türkçe mi şiirler yazıyoruz? Diye. bir sormak gerek kendimize?...

Samimi yorumunuz için çok teşekkür ederim değerli kalem. Sonsuz saygımla...


Düzenleme:27.9.2020 17:59:53

Estağfurullah ustam herkesin fikirlerine saygım sonsuz. Bende arapçadan ziyade atalarımızın diliyle yazayım dedim demek ki hata etmişim. Hoş osmanlı türkçesi dediğimiz de zate arapça farsça kelimelerin geçtiği bir dil. Ve ben dahil çok kişilerin şiirlerinde de geçiyor. Ama inanın çok şiirlerimde ben türkçeyi geçtim öztürkçe kullanırım. Çünkü şu an türkçe diye bildiklerimizin aslında yakından uzaktan alakası yok. Bundan sonra öz türkçeyi zaten bitirdikleri için en azından türkçe olsun yazmaya çalışacam ki zaten de yazıyorum. Ve dilimize sahip bir birey olarak sizle gurur duymamak elde değil. Sağ olun. Var olun ustam. Sonsuz saygımla

Keyfinizi kaçırmak istemem asla.
Ancak Osmanlı Türkçesi dedikleri uyduruk dili Arap alfabesi ile yazılan Türkçe şeklinde yorumlarlar. Ben şahsen Osmanlı ve Türk kelimelerinin yan yana yazılmasına bile karşıyım. Osmanlıca dedikleri ve tarihsel bir temeli olmayan uyduruk dili icat edenlerin tek amacı Türkçeyi deforme etmekti. Mesela Osmanlı'da sarayda Türkçe konuşulması yasaktı. Bu nedenle sürekli devrik cümle kullanırlardı. Bir öğretmenimin dediği gibi sadece fillere dokunamadılar; yerini değiştirmekle yetinebildiler.

Elbette tercih sizin. Ben naçizane fikrimi belirttim.
Saygı ve selamlar...

Değerli ustam çok haklısınız ama öte yandan da tasavvuf şiirlerini çok seviyorum ve kullandığım terimlerin çoğunu da arapçadan ziyade osmanlı türkçesinden seçmeye çalıştım. Sizde biliyorsunuz ki her zaman zaten bu tarz yazan bir kalem değilim yine de bir yazan olarak arşivimde bulunsun düşüncesiyle aralarda bi yazmaya çalıyorum işte. Naif yorumunuz için çok teşekkür ederim ustam. Her daim saygı ve selamlarımla...

Düzenleme:6.11.2020 16:41:53