HAN-I YAĞMA
Han – ı yağma
Azizlik mertebesinde olduğunu zannediyorsun. Bilmez gibisin günah çıkarmak -bir kere- Cevabını bildiğin kaç soru kaldı ki. Çepkenin iyice –eskidi- farkında mısın? Dinçsin görüyorum ama -yaş geliyor- baksana Ecel bir anlık – gaflet uykun bitmez mi?-. Fevkalade bir âdemoğlusun ki bu kadar rahatsın. Gülümsemekte çektiğin zorluğun farkında mısın? Hayali ve hayalbaz kim bilir misin? Iskalamaktan bıkmadın mı? Doğruyu İlk yaz güneşine hiç doyarcasına baktın mı? Kaçamaktan sıkılmadın mı? –geçmişten gelecekten- Lanetlenmekten bıkmadın mı? Artık dostum. Maşatlığa bile gömülmeyeceksin – bu ihanetle- Okkalı bir yumruk vursan masaya ve kabul etsen hatanı. Öylesine bir rahatlasa kararmış ruhun. Pare pare kurtulsan günahtan. Rahatımsın sanki her gece yatağına girdiğinde. Saniyeleri nasıl tüketiyorsun karanlık ininde. Şeref kelimesinin anlamını unutalı kaç yıl oldu. Tamburamı vursam ki –duymazsın beni- Utanmaz demek iltifattır sana. Ürkek köpeklere döndün artık –millet uyandı- Vaveyla etmen boşuna. Yiyin efendiler devri geçti – kan emici asalak sürüsü- Zangır zangır –titre şimdi –battığın fosseptik çukurunda. |