Ey Yâr
Kaybolmuşken yokluklarda
Yolumuz ol dedim ey yâr sana Çamur çorak demeden Yolluğun olurum adımlarına. Güneş küserken umutlara Fenerimiz ol dedim ey yâr sana Nurundan kopan ışıklar saçılsın Sevda dolsun canımıza. Bulutlar kaplamışken mavilikleri Uçurtmamız ol dedim ey yâr sana Kanatlandır rüyalarımızı Gökyüzü dolsun koynumuza. Tozlu raflarda unutulmuşken aşklar Bir düş edasında romanımız ol dedim ey yâr sana Griye dönüşmeden siyahla beyazımız Ezelden ebede dilden dile dolaşsın destanımız Kibirden kuraklaşmışken kalpler Toprağımız ol dedim ey yâr sana Mütevazi bir yücelik filizlensin Munis bir orman bürüsün ayak bastığımız mekanlarda. Erlerin yâd ellere göctüğü bu devirde Cenk meydanım ol dedim yâr sana Tozu domuna katan savaşımda Zafer tacım oluver dedim sana. Gark olunmuş nağmelerde Gönül sazımın müdavimi ol dedim ey yâr sana Çözülsün pası yankılansın mihrapta Bam telimizden süzülsün ahenkle ezgiler Önümüzü göremezken hüzünlerden Bakışlarımız ol dedim ey yâr Biz olan yeni başlangıçlarda Durma gel bitsin bu mübayenet artık ey yâr En çok yakıştığın yanıma konuver dedim sana. |