Önceleri yani cemreler düşmeden daha beyazdım kar misali annemin kucağında kundağımda ölü bir şehrin gölgesinde dipsiz kuyuların sessizliğinde
salınırken günler gözlerimde denizdim belki de belki biraz gökyüzü arşınlamışken yoktan var edilişimin eşiğini gülümsüyorum masum bakışlarımla beyaz yılkı gibi uçarcasına bembeyazım işte...
efsunlu bir mutlulukla bakarken hayata durmuyor zaman irileşip büyürken bedenim griye dönüşüyorum gerçek hayal yalan kan toprak üryan el ayak anaforlarla dolu etrafım akıl tufanımda akarken yaş’ım
ellerim beyazlığını yitirmeye başlıyor usul usul korkularım başucumda koynumda saklı duygularım bilinmezliğin kelamıyla saklambaç oynuyor avuçlarım elim sendelerle koşturuyorum akıyorum evrenin özüne gözümde korkusuz bir zaman
şimdilerde siyahım ölü bir şehrin gölgesinde bir omzumda ecel bir omzumda keder başımdaysa alıcı kuşlar düşüyorum yollara bir ayrılık türküsü dudaklarımda üryanım yine doğduğum an kadar üryan sonbaharı giymişken zaman ruhumu sırtlanıyorum gidiyorum bilinmezliğe
annemin sesi kulağımda ve çocukluğum kucağımda düşünürken geçmişi kendi toprağıma sevdalı bir çınarım belki de belki de bir zaman seyyahım yürüyorum işte geleceğimi kucaklayıp yürüyorum geçmişe
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
''zaman seyyahı'' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
''zaman seyyahı'' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.