EYLÜL
Hazan ayıdır Eylül, yürekler de yaradır
Gözden inen damlalar, sanki yaprak dökümü Nasıl eserse essin, bendeki baht karadır İple çeker olmuşum, gelsin diye ekimi Hiç durmadan dudağım, senin adın anarken Sevda denilen o kor, alev alev yanarken Kalbimdeki yaralar, gizli gizli kanarken Bir gün çare olmadı, şu gönlümün hekimi Vefasız geçen yıllar, şu zamanı içiyor O, en güzel duygular, kanat takıp uçuyor İstemsiz ce adımlar, sokağından geçiyor Karşıdan görsem bile, azaltmıyor yükümü Güneş batsın bir hele, şöyle efkâr sadrımı Gülmeyen şu gözlerim, karanlığı gördümü Her akşam soğuk masa, kime derim derdimi Tek tesellim alkolüm, bırakmak yok sakimi Hüzün çöker bir anda, yeşil ateş kor ama Sevgiliyi yitirmek, her mevsim de zor ama Her ayda bir ayrılık, hüzün bile var ama Eylül, yine sen oldun, ayrılıklar hakimi O an gelirse eğer, bir şey kalmaz yapacak Azrail her bir canı, sevinerek öpecek Sûr üflensin bir hele, kıyametler kopacak Sana da son gelecek, Dünya sana bakimi Ey Eylül işte böyle, Lüzumsuz’u ağlattın Yarınlar senin deyip, karaları bağlattın Volkan ateşlerin de, yüreğini dağlattın Toprak bizi istiyor, çağırır yer çekimi Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |