kalbindeki yara şiir olsun
ama bir acının döngüsünde
yitik bir kentin koynuna sakladım umutlarımı bir girdap gibi kendi eksenimde dönüyorum giyotin kadar keskin bir acıya sarılmış bir haldeyim bir celsede atmaya çalıştığım bir acıydı bu ve yine bir özlemin gecesinde yine bir mevsimsizlik çöküyordu üstüme sadece kanayan bir acı dersem yalan olur bu çünkü şiire bulanmış bir sevdayı özlüyordum çünkü yüreğe atılmış bir düğüm gibi yürekten yüreğe çığlık atıyordu yüreğim oysa sevmek istiyorduk sevilmek ve özlenmek sonra yürekte bir dünya inşa etmek istiyorduk ama alev topuna dönmüşçesine kalp atışlarının içinde kayboluyorduk belkide dünlerin acısıydı bu yada yarınların sevinci bilmiyordum notasız bir türkü gibi sanki tüm kapılar suratına kapanmış sanki bir odanın içine haps olmuşsun sanki gökyüzü mavi ama sana siyah kadar korkutucu geliyor daha umudum bitmedi biliyorum son çırpınışlarını yaşıyordum bugünlerin karanfillerle bezenmiş bir mutluluğu kardelen aşkı kadar çok özlüyordum bir mezar kazıyordu göz yaşlarım tabutuna el atıyordu kalbim üstümde dolanan bir özlemle savaşıyordum şakaklarıma düşen gözyaşlarım kadar soğuktu boşlukta gezen ellerim kadar çaresiz göğsümün anlamsız susuşuna bakıyordum hangi mevsimi yaşadığımı bilmiyordum günler aylara karışmış aylar yıllara yıllar asırlara saat saat saniye saniye sen’sizdim kendimsiz ve bizsiz ama ömrüme seni giydirmiştim kefene sarılmış bir ceset gibi göğsümün altında bir yerlerde tam sol mememin altın müthiş bir kırgınlık vardı sanki milyonlarca cam parçası sanki milyonlarca özlem sanki milyonlarca kurşun gelip sol mememin altına yuvalanmıştı incinmiş bir çicek’tin sen seni şiirlere sararak sevdim kalbindeki yara şiir olsun diye İbrahim Dalkılıç. 19.08.2020 22.15 İzmir |